MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... vd. aleyhine 27/04/2011 gününde verilen dilekçe ile tasarrufun iptali istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 01/11/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, icra takibi sonucu alacağın tahsili amacıyla muvazaalı tasarrufun iptali olmazsa muvazaa nedeniyle tapu iptal ve tescil istemlerine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davalılar arasındaki taşınmaz satışının muvazaalı olduğu, dosya içinde örneği bulunan, ... sayılı kesinleşmiş ilamı ile belirlenmiştir. Eldeki dosyanın davalıları, anılan dosyada da taraf olduklarından, eldeki dosyada davacının davasını ispatladığı kabul edilmelidir. Her ne kadar yapılan ıslahla terditli olarak tapu iptal ve tescil de talep edilmişse de, Davacının amacı, yaptığı icra takibi sonucunda alacağının tahsili olanağına kavuşmaktır. Şu durumda, İİK’nun 283. maddesi hükmü gereğince davalılardan ... adına olan tapu kaydının iptaline gerek kalmaksızın davacının dava konusu taşınmazın haciz ve satışını isteyebilmesi yönünde hüküm oluşturulması gerekirken; davanın reddine karar verilmesi doğru bulunmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA; bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 18/09/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.