MAHKEMESİ : Beypazarı Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 10/10/2013NUMARASI : 2013/130-2013/265Davacı M.. K.. vekili Avukat tarafından, davalı Y.. Ç.. aleyhine 10/05/2013 gününde verilen dilekçe ile araç mülkiyetinin tespiti istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10/10/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, araç satışının iptali ile mülkiyetinin tespiti ve tescili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, dava konusu aracı dava dışı kişiye kiraladığını, bu kişinin bir süre sonra davacının cep telefonuna arabanın nerede olduğunu bildiren bir mesaj gönderdiğini, sonrasında iletişim kuramadığını, yaptığı araştırma sonucunda aracın sahte belgelerle davalıya satıldığını öğrendiğini belirterek araç satışının iptali ile mülkiyetinin tespiti ve tescilini istemiştir.Davalı, husumet itirazında bulunarak kendisinin notere güvendiğini, resmi olarak satın aldığını, ceza soruşturmasının derdest olduğunu bu davanın sonucunun beklenmesini, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece; noter huzurunda, kendisini davacı M.. K.. olarak tanıtarak satışı yapan kişinin, notere kimlik belgesi olarak ibraz ettiği sürücü belgesinde davacının adı, soyadı, ana ve baba adı ile doğum tarihi ve T.C. kimlik numarası örtüşmekte ise de; kimliğin aidiyetini tespit açısından en önemli unsur olan belge numarasının farklı olduğu, davacı adına tescilli bulunan aracın davacı tarafından davalıya satılması hususunda bir iradesinin bulunmadığı, dava dışı 3. kişi tarafından davalıya yapılan satışın hukuken geçersiz olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ceza soruşturmasının henüz derdest olup sonuçlanmadığı, dolayısıyla araç satışının sahte olduğunun ceza soruşturması ile sabit olmadığı anlaşılmaktadır. O halde mahkemece sahteliğe ilişkin tüm deliller toplanıp gerekirse bilirkişi incelemesi de yaptırılarak aracın davalıya satışının sahte olup olmadığı araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 04/11/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.