MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiDavacı .. vekili Avukat .. tarafından, davalılar ... ve diğeri aleyhine 30/09/2011 gününde verilen dilekçe ile icra dosyasına teminat olarak depo edilen paranın haksız olarak icra borcuna mahsuben ödendiği iddiasına dayalı istirdat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 24/03/2014 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 09/02/2016 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Avukat ... ile karşı taraftan davalılardan ... vekili Avukat .. geldiler. Diğer davalı adına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.Dava, takip borçlusunun borcu nedeniyle icra dosyasına depo edilen paranın, icra müdürünün kusurlu eylemi sonucu takip alacaklısına ödenmesi nedeniyle uğranılan zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı şirket, çalışanının şahsi borcu nedeniyle başlatılan icra takibi nedeniyle işyerinde haksız biçimde bir kısım menkul malların haczedildiğini, mahcuzlar için açtıkları istihkak davasının reddedildiğini, bu arada süren haciz ve muhafaza işlemlerini durdurmak için icra tehdidi altında bakiye dosya borcunu icra dosyasına nakit olarak depo ettiklerini, ancak istihkak davasına ilişkin dosya Yargıtay'dan dönmeden davalı icra müdürünün nakit teminatı takip alacaklısı diğer davalının vekiline ödediğini, oysa takip konusu borcun kendilerine ait olmadığını belirterek takip alacaklısına ödenen nakit teminatın iadesini istemiştir. Davalılar ise, yapılan ödemenin usulüne uygun olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, davacının işyerinde daha önce yapılan haczin hukuka aykırı olmadığının kesinleşen istihkak davasının reddine ilişkin karar ile anlaşıldığı, davacının bakiye icra dosyası borcunu depo etmekle alacaklı tarafın yeni haciz işlemleri yapma imkanını engellediği, icra müdürünün alacaklı vekilinin talebi üzerine depo edilmiş parayı ödemesinin mevzuata uygun olduğu, borçlu olmadığı bir bedeli ödeyen davacının muhatabının takip borçlusu olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. .. görevlilerinin kusurlarından doğan tazminat davaları, ancak idareye karşı açılabilir, kusurlu memura karşı açılamaz . Davacı eldeki davada, icra müdürünün kusuru sonucu uğradığı zararın tazminini istemiş olduğuna göre, icra müdürü ...'e karşı doğrudan tazminat davası açamayacağı gibi, 02/08/2008 tarihinde icra dosyasına depo ettiği dava konusu bedeli, takip borçlusunun borcuna karşılık yatırdığı ve sonrasında takip alacaklısına ödendiğinin anlaşılması nedeniyle davalı ...'den de isteyemez.Şu halde, her iki davalı yönünden davanın husumet yokluğu nedeni ile reddedilmesi gerekirken, esastan reddine karar verilmesi doğru değil ise de; mahkemenin kararı sonuç olarak doğrudur. Karar, değişik bu gerekçe ile onanmalıdır.SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda gösterilen nedenle, gerekçesi değiştirilerek ONANMASINA ve davalı ... yararına takdir olunan .. TL duruşma avukatlık ücretinin ve aşağıda yazılı onama harcının davacıya yükletilmesine 09/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.