MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... vdl. aleyhine 15/02/2008 gününde verilen dilekçe ile kurum zararının tahsili istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 27/03/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve davalılar ..., ..., ... vekilleri ve davalı ... tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının tüm, davalılar ... ve ...'nin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davalılar ... ve ...'nin diğer temyiz itirazlarına gelince; dava, kurum zararının rücuen tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalılardan .... ..., ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir. Davacı idare, dava dışı .... ile yapılan sözleşmenin encümen üyeleri tarafından haksız feshi nedeniyle, dava dışı şirkete tazminat ödemek zorunda kaldıklarını, bu nedenle encümen üyeleri hakkında açılan davada encümen üyelerinin %50, idarenin %50 kusurlu bulunarak zararın yarısının encümen üyelerinden tahsiline karar verildiğini, %50 idareye ait kusurdan dönemin personel daire başkanı, bütçe ve kesin hesap daire başkanı, satınalma ve ayniyat şube müdürü ve şefler olan davalıların sorumlu olduklarını belirterek bakiye idare zararının olayda kişisel kusurları bulunan davalılardan rücuen tahsilini istemiştir. Davalılar, haksız davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davalıların eylemleri nedeniyle sorumluluklarının yüzde olarak hesap edilmesinin mümkün olmadığı, davacı talebinin de bu yönde olduğu belirtilerek, 16.09.2011 tarihli bilirkişi kurulu raporu ile hesaplanan 7.232,72 TL'nin davalılar ..., ..., ... ve ...'den müştereken ve müteselsilen tahsiline, diğer davalı ...'nın kusurunun bulunmadığı gerekçesi ile hakkındaki davanın reddine karar verilmiştir....Borçlar Yasası'nın 50. ve 51. maddelerinde düzenlenmiş bulunan teselsül kuralları, birden çok kişinin birlikte bir zarara yol açmaları ve aynı zarardan dolayı sorumlu olmaları durumuna ilişkin olup, zarara yol açanlar ile zarar gören arasındaki ilişkinin düzenlenmesine yöneliktir. Eldeki davada, zarar görene ödenen tazminat, zarar verenlerden rücu yoluyla istendiğine göre zarar verenler arasında teselsülden söz edilmez. Zarar verenler kendi kusurları oranında sorumludurlar.Şu durumda yerel mahkemece, davalılar... ve ...'nin ayrı ayrı belirlenecek kusurları oranında sorumlu tutulmaları gerektiği gözetilmeyerek, davalıların hüküm altına alınan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmuş olmaları usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.3-Diğer davalılar ... ve ...'ın temyizine gelince; davalılar ... ve ... süresinden sonra verdikleri ve karşı çıkılmayan cevap dilekçesinde zamanaşımı def'inde bulunmuşlardır. Davacı tarafından, 04/07/2002 tarihinde dava dışı şirkete ödenen tazminatın rücuen tahsiline yönelik eldeki bu dava 15/02/2008 tarihinde açılmıştır. Ödeme tarihinden dava tarihine kadar 1 yıldan fazla süre geçtiği anlaşılmaktadır. Şu durumda, davalılardan ... ve ... tarafından ileri sürülen zamanaşımı def'i gözetilerek, adı geçen davalılar yönünden davanın zamanaşımı nedeniyle reddedilmesi gerekir. Yerel mahkemece, açıklanan yön gözetilmeyerek, bu davalıların da tazminattan sorumlu tutulmuş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden karar bu nedenle de bozulmalıdır.SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenle davalılar .... ve ..., (3) nolu bentte gösterilen nedenle diğer davalılar ... ve ... yararına BOZULMASINA, davacının tüm, davalılar ...ve ...'nin öteki temyiz itirazlarının ilk bentteki nedenlerle reddine ve temyiz eden davalılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 17/09/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.