MAHKEMESİ : Yalova 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 04/02/2014NUMARASI : 2012/74-2014/69Davacı N.. G.. vekili Avukat tarafından, davalı İ.. Ü.. aleyhine 09/02/2012 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 04/02/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, haksız eylem nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, işvereni olan davalı tarafından kendisini işyerinden hırsızlık yapmakla itham eden mesaj çekildiğini, bu nedenle kişilik haklarının saldırıya uğradığını belirterek, manevi tazminat isteminde bulunmuştur.Davalı, davacı hakkında güveni kötüye kullanma suçundan kamu davası açıldığını belirterek, usul ve yasaya aykırı olan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, davacı hakkında açılan ceza dosyasının kesinleşmesi beklenmemiş, davalı tarafından çekilen mesajın hakaret içerikli olduğu benimsenerek, davacının uğramış olduğu manevi zararın ödetilmesine karar verilmiştir.Dosya incelendiğinde; davacı hakkında, davalının işyerinde çalışırken haksız menfaat elde ettiğinden bahisle "hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma" suçundan mahkumiyet kararı verildiği, kararın henüz kesinleşmediği, davalının ise, davaya konu mesajı, davacının anılan ceza dosyasındaki eyleminden dolayı çektiği, bu nedenle davalı hakkında mahkumiyet kararı verildiği, ancak hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı anlaşılmaktadır.Kural olarak, Türk Borçlar Kanunu'nun 74. maddesi (mülga BK m.53) gereği; ceza mahkemesince verilen beraat kararı hukuk hakimini bağlamaz ise de, Hukuk Hakiminin bu bağımsızlığı sınırsız olmayıp Ceza Mahkemesinin maddi vakıaların belirlenmesine ilişkin mahkumiyet kararı hukuk hakimi yönünden bağlayıcı olup taraflar yönünden kesin delil niteliği taşımaktadır. Buna karşın hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı, yukarıda açıklanan şekilde hukuk hakimini bağlayıcı nitelikte bir karar değildir.Şu halde; ceza yargılaması sonucunda verilecek kararın eldeki davayı etkileyecek nitelikte olması, ceza ve hukuk yargılamasında çelişkili kararlar verilmesinin önüne geçmek bakımından, temyiz aşamasında bulunan davacı hakkındaki Yalova 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2010/105 Esas, 2012/151 Karar sayılı dosyasının kesinleşmesi beklenmeden, ayrıca davalı tarafından isnat edilen ve konusu suç oluşturan fiilin ispat edilmiş olması halinde davalının hukuken sorumlu tutulup tutulmayacağı tartışılmadan karar verilmesi doğru değildir. Mahkemece, ceza dosyasının kesinleşmesinden sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA; bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 03/11/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.