MAHKEMESİ : Fatsa 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 08/04/2014NUMARASI : 2012/641-2014/134Davacı T.. Ş.. vekili Avukat tarafından, davalı M.. A.. aleyhine 18/12/2012 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 08/04/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre maddi tazminata yönelik temyiz itirazları reddedilmelidir.2- Manevi tazminata yönelik temyiz itirazına gelince;Dava, sadakat yükümlülüğünün ihlali nedeni ile uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, istem reddedilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, davalı ile boşandığı eşi dava dışı A.. G.. arasında, gönül ilişkisi olduğunu, bu durumun kendisini toplum nezdinde küçük düşürdüğünü, dava dışı A.. G..'den Fatsa Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2010/1031 Esas ve 798 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, davalının eski eşi ile birlikteliği nedeni ile kişilik haklarına saldırıda bulunduğunu ileri sürerek maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur.Davalı, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davalı ve dava dışı A.. G..'in sadakatsizlik eylemine katıldığı ve her ikisininde haksız eylemlerinden birlikte ve müteselsilen sorumlu oldukları, davacının dava dışı eski eşi A.. G..'e yönelik açtığı boşanma davasından bu olayların gerçekleşme tarihinden sonra, 15/02/2011 tarihinde feragat ettiği, bu feragat ile anılan boçlunun durumunu iyileştirdiği, Borçlar Kanunu'nun 168. madde hükmüne göre davalının da bu iyileştirmeden yararlanması gerektiğinden bahisle davacının davalıya yönelik manevi tazminat davası reddedilmiştir.818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddelerinde haksız eylemin ve bunun sonucunda doğan zararın birden fazla kişi tarafından meydana getirilmesi durumunda zarar görenin dilediği takdirde eyleme katılanlardan birisinden, birkaçından veyahut tamamından zincirleme olarak sorumlu tutulmalarını isteme hakkına sahip bulunduğu düzenleme altına alınmıştır.Aynı hüküm 6098 sayılı yeni Türk Borçlar Kanunu'nun 61. maddesinde tekrar edilmiştir.Davacının iddia ettiği aldatma eyleminin faiilerinden eski eşi aleyhine Fatsa Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açmış olduğu davasında, sadakatsizliğe dayanmamıştır. Kaldı ki davacının feragat etmiş olması,anılan haksız eylemin diğer faili olan davalıdan tazminat talep edemeyeceği anlamına gelmez.Bu kapsamda, davalı ile davacının eski eşi arasındaki ilişki nedeni ile, davacının manevi zararının oluştuğu gözetilerek davacı yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken talebin tümden reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenle BOZULMASINA; davacının maddi tazminata yönelik temyiz itirazlarının ise (1) sayılı bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 03/11/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.