Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14389 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 14727 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (...)Davacılar ... vd. vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... aleyhine 12/07/2007 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; açılan davanın kısmen kabulüne dair verilen 08/05/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi daval.... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Yerel mahkemece açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı... vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacılar, davalı sürücünün kusuruyla meydana gelen trafik kazasında yaralanmaları ve araçta meydana gelen hasar nedeni ile uğradıkları zararın tazminini talep etmişlerdir.Davalılar, meydana gelen kazada kusursuz olduklarını belirterek açılan davanın reddini savunmuşlardır.Yerel mahkemece; davanın kısmen kabulü ile oluşan zararın davalı ... karşı açıldığı anlaşılmaktadır. Davalı vekili 31/07/2007 havale tarihli cevap dilekçesi ile kazaya karışan aracın ...üzerine kayıtlı olmadığını, aracı kullandığı iddia edilen ...'nın ise şirket çalışanı olmadığını beyanla açılan davanın taraf sıfatı yokluğundan reddini savunmuş, 01/11/2007 tarihli ilk celsede de yazılı beyanlarını tekrar etmiştir. Davacı vekili ise aynı celse, şirket vekilinin beyanlarını kabul etmediklerini vurgulayarak, davalı sürücünün şirketin çalışanı olduğu yönündeki iddialarını ısrarla tekrarlamıştır. Davaya karışan araca ait trafik kaydı dosya içerisine alındıktan sonra ise, davacı vekili tavzih talebini içerir dilekçeyi dosyaya ibraz etmiş ve mahkemece yeni bir dava dilekçesi hazırlayarak davalı ... tebliğ edilmesine dair ara karar kurulmuş ve davacı tarafından hazırlanan yeni dava dilekçesi bu davalıya tebliğ edilmiştir.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 124. maddesinde tarafta iradi değişikliğin şartları düzenlenmiş olup, bir davada taraf değişikliğinin ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkün olduğu, ancak, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebinin karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edileceği ve dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir... yanılgıya dayanıyorsa, hâkimin karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebileceğine dair hüküm getirilmiştir. Davaya konu olayda, belirtilen yasa maddesi koşulları gerçekleşmemiştir. Şöyleki; davacı vekilinin ısrarla kazaya karışan aracın... ait olduğu ve davalı ...'ın da bu şirketin çalışanı olduğunu ileri sürmesi ve öncesinde açılmış olan ceza dava dosyasında da kesin olarak aracın ... Şirketine ait olduğuna dair bilgi ve belgelere yer verilmesi ayrıca her iki şirketinde farklı sicil numaraları ile ticaret siciline kayıtlı hukuki varlığı bulunan tüzel kişiler olması karşısında taraf sıfatındaki bu yanlışlığın basit bir maddi hatadan kaynaklanmadığı açıktır. Bu durumda, hakimin karşı tarafın rızası olmadan yapılan değişikliği kabul etmesi mümkün olmadığı gibi, davalı olarak gösterilen ... vekilleri de tavzih ya da ıslah yoluyla taraf değişikliği yapılamayacağını, haklarında açılan davanın reddi gerektiğine dair yazılı ve sözlü beyanlarıyla taraf değişikliğine rıza gösterilmediğini açıkça beyan etmişlerdir. Usul hukuku yönünden ıslahla dahi taraf değişikliği yapılamamaktadır. O halde, davalı ... yönünden açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken tavzih yoluyla taraf değişikliği yapılması kabul edilip davalı taraf olarak duruşmalara kabulü ile aleyhine hüküm kurulması usul ve yasaya uygun bulunmamış ve kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 17/09/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.