Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 14374 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 17623 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ : Yüksekova Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 03/05/2013NUMARASI : 2012/438-2013/204Davacı İ.. B.. vekili Avukat tarafından, davalı H.. M..-Yüksekova Mal Müdürlüğü aleyhine 17/12/2012 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; açılan davanın kısmen kabulüne dair verilen 03/05/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız el koyma nedenine dayalı tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece istem kısmen kabul edilmiş, hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, faturalı malların nakli sırasında mallarına ve kamyonetine kaçakçılık şüphesi ile el konulduğunu, kamyonetin teminat karşılığı iade edildiğini, 5.326 TL teminatın 19/08/2004 ile 15/09/2009 tarihleri arasında hazine bünyesinde kaldığını, bu sürede yaklaşık 8.094,78 TL faiz işlemesi gerektiğini ancak bundan mahrum kaldığını beyanla zararının davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davalı, talebin zamanaşımına uğradığını beyanla davanın reddini savunmuştur.Mahkemece bilirkişi raporu esas alınarak kısmen kabul kararı verilmiştir.Zamanaşımı defi, davalının borcu, özel bir nedenle yerine getirmekten ka??ınmasına olanak veren bir haktır.Davaya konu olayda; talebe esas oluşturan Yüksekova Asliye Ceza Mahkemesi 2004/673-2005/84 Esas sayılı kararı davaya katılmayan hazinenin temyiz yetkisi olmadığından temyiz talebinin reddine karar verilerek 09/06/2009 tarihinde kesinleşmiştir. Davacı alacağı en geç teminatın iade edildiği 15/09/2009 tarihinde öğrenmiştir. Eldeki dava ise 17/12/2012 tarihinde açılmıştır. Dava hukuki niteliği itibariyle haksız fiile dayalı tazminat davası olup, 1 yıllık haksız fiile ilişkin zamanaşımı süresinin dolmasından sonra açılmıştır.Davalı idare temsilcisi süresinde zamanaşımı definde bulunmuş, buna karşılık davacı ilk davayı zamanaşımı süresi dolmadan açtıklarını ileri sürmüştür. Davacının dayanak gösterdiği Sulh Hukuk Mahkemesi 2009/594 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde davacılarının F.. E.. ve M.. B.., davalının Esendere Gümrük Müdürlüğü olduğu, vade farkından kaynaklanan alacak davası olduğu ve böylece tarafların farklı olduğu görülmektedir. Şu durumda yerel mahkemece, haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında zamanaşımı süresinin bir yıl olduğu, zamanaşımı süresinin teminatın iade edildiği tarihinden başlayacağı ve davanın açıldığı tarih itibariyle 1 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gözetilmeksizin davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına 03/11/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.