Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1434 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 885 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 05/01/2005 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 20/09/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, haksız şikayet nedeniyle manevi tazminat talebine ilişkindir. Mahkemece kısmen kabule karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, davalı ile aralarında adi ortaklık bulunduğunu, davalının ortak oldukları kamyonu çaldığı iddiası ile Cumhuriyet Savcılığına şikayet dilekçesi verdiğini, yapılan soruşturma neticesinde takipsizlik kararı verildiğini söyleyerek haksız şikayet nedeniyle manevi tazminat talep etmiştir. Davalı, davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece, tarafların arasında güvene dayalı ortaklık ilişkisi bulunduğu ve kamyonun di??er anahtarı kendisinde bulunan davacı tarafından alınmış olabileceği gözetilmeden hırsızlık suçlaması ile şikayet edilmiş olması şikayet hakkının kötüye kullanılması kabul edilerek manevi tazminata hükmedilmiştir.Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Yargıç, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun karar vereceği Medeni Yasa'nın 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Davacı yararına hükmedilen manevi tazminat; olay tarihi, olayın oluş şekli ve yukarıdaki ilkeler gözönüne alındığında fazladır. Daha alt düzeyde manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle fazla hükmedilmesi doğru değildir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) nolu bendde açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, ilk bendde açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 30/01/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.