Davacı G.. O.. vekili Avukat .. tarafından, davalı Z.. K.. aleyhine 27/01/2012 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 04/04/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm, davacı tarafça temyiz edilmiştir.Mahkemece,son oturumda “davanın kısmen kabulüne, 250,00 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine” karar verilmişken sonradan yazılan gerekçeli kararda “davanın kısmen kabulüne” denilmiş ve kabul edilen miktar yazılmayarak kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki ortaya çıkmıştır.Böyle bir durumun bozma nedeni oluşturacağına ve bozmadan sonra mahkemenin önceki kısa kararla bağlı olmaksızın çelişkiyi giderme koşuluyla vicdani kanaatine göre karar verebileceğine, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nca 10/04/1992 gün ve 7/4 sayıyla karar verilmiştir.Öyleyse karar belirtilen nedenle bozulmalıdır.SONUÇ: Temyiz olunan kararın açıklanan yönden BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki temyiz nedenlerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 13/01/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.