Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14131 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 19057 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Adana 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 12/09/2013NUMARASI : 2011/906-2013/551Davacılar Y.. Ş.. vd vekili Avukat M. P. K. tarafından, davalı Ç.. A.. aleyhine 10/10/2011 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeni ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 12/09/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2-Diğer temyiz itirazına gelince; dava, haksız eylem nedeni ile uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece istem reddedilmiş; karar, davacılar tarafından temyiz olunmuştur.Davacı H.. D.., davalının diğer davacı Y.. Ş.. ile birlikte çalıştıkları iş yerine gelerek kendilerine hakaret edip darp ettiğini, işyerine ait aracın dikiz aynasını kırdığını, yaşanan rezalet nedeni ile iş yerlerini değiştirmek zorunda kaldıklarını, eski eşi olan davacı Y.. Ş..'in cep telefonuna da hakaret içeren mesajlar attığını iddia ederek uğradıkları maddi ve manevi zararın ödetilmesi isteminde bulunmuşlardır.Davalı, davacı Y.. Ş..'in çocukları için hükmedilen nafakayı ödemediği için iş yerine gitmek zorunda kaldığını, davacıların kendisini darp ettiklerini, iş yerlerini keyfi olarak değiştirmeleri nedeni ile kendisinden maddi tazminat talep edemeyeceklerini davanın reddi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, olay günü yaşanan tartışma nedeni ile açılan kamu davasında davalının davacılara hakaret ettiği ispat edilemediğinden beraat kararı verildiği, davacı H.. D.. ile karşılıklı birbirlerini basit tıbbi müdahale ile giderilir biçimde yaraladıklarının belirlendiği, şu durumda davalının davacı Y.. Ş..'e yönelik bir eylemi bulunmadığından bu davacının isteminin reddine, davacı H.. D..'e yönelik darp eyleminin de karşılıklı olması nedeni ile davacının manevi tazminat isteminin reddine, maddi tazminat istemine konu iş yerinin değiştirilmesi eyleminin davalının eylemi ile bir ilgisi bulunmadığından reddine karar verilmiştir. Dosya arasında bulunan bilgi ve belgeler ile temyiz dilekçesinin ekinde yer alan Adana 4. Sulh Ceza Mahkemesinin 2012/277-2012/2522 Esas Karar sayılı ilamından davalının davacı Y.. Ş.. ve eşinin cep telefonlarına sürekli mesajlar atarak kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan, Adana 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/525-375 Esas Karar sayılı ilamından da davacı H.. D.. ile karşılıklı birbirlerini basit tıbbi müdahale ile giderilir biçimde yaralama suçundan mahkum olduğu anlaşılmaktadır. Eylem tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK 41. maddesine göre, “Bir kimse, gerek kasten gerekse ihmal veya dikkatsizlik tedbirsizlik sonucu haksız bir şekilde, başkasının zarara uğramasına sebep olursa, o zararı tazmin ile sorumludur.Somut olayda, davalı ile davacılar arasındaki eylemlerin karşılıklı olmasına karşın davalının davacılara yönelik bir dava açmadığı anlaşılmaktadır. Eldeki davada davalının davacılara yönelik haksız eylemde bulunduğu anlaşıldığına göre davacılar yararına uygun bir manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken eylemin karşılıklı olması nedeni ile istemin reddi doğru olmamıştır. Olayın meydana geliş biçimi takdir edilecek manevi tazminatın miktarında indirim nedeni olarak gözetilebileceğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, davacıların öteki temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 30/10/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.