Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14115 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 17740 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Ankara 25. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 05/06/2014NUMARASI : 2014/87-2014/281Davacı B.. B.. vekili Avukat M.. C.. tarafından, davalılar A.. A.. ve diğeri aleyhine 10/02/2014 gününde verilen dilekçe ile basın yolu ile kişilik haklarının ihlali nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 05/06/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, basın yolu ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davacı B.. B..'ın talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı; Y.. G.. 27/01/2014 tarihli sayısında yer alan ".. " ve "..." başlıklı haberlerin eleştiri sınırlarını aşarak, davacının kişilik haklarının ihlal edildiğini belirterek manevi zararlarının tazminini istemiştir.Davalılar, haberin basın özgürlüğü içinde ele alınması gerektiğini ve eleştiri niteliği taşıdığını beyanla davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuşlardır.Mahkemece, davalı şirkete ait olup, diğer davalının imtiyaz sahibi bulunduğu Y.. G.. 27/01/2014 tarihli nüshasının 1. ve 11. sayfalarında ".. ", ".. " başlıkları ile yayımlanan haberde, davacının şahsiyet haklarına tecavüz niteliğinde suç isnadı içeren beyan, hakaret ve iftiralara yer verildiği, yayımlanan haber ile "...." sözlerine yer verildiği, yayında yer alan bu ifadelerin ağır hakaret niteliği taşıdığı, basının haber verme hakkı ve eleştiri hakkı sınırları aşılarak davacının kişilik haklarının zedelendiği gerekçesi ile davacı yararına bir miktar manevi tazminata karar verilmiştir.Gerek Dairemizin gerekse A..M.. istikrar kazanmış uygulamalarında siyasetle uğraşan kişilerin kendilerine yönelik sert, ağır ve hatta incitici eleştirilere dahi katlanması gerektiği vurgulanmış ve bu durum demokratik toplum hayatının vazgeçilmez unsurlarından biri olarak kabul edilmiştir. A...nin anılan davada belirttiği gibi A...'nin 10. maddesinin sadece zararsız ve ilgilenmeye değmez olarak görülen "bilgi" ve "fikirler"e değil; aynı zamanda, rahatsız eden, şaşırtan ve gücendirenlere de uygulanabileceği belirtilmiş ve bu ifadeler var olmadan "demokratik bir toplum"un sözkonusu olmayacağı ve bunların çoğulculuk, hoşgörü ve geniş fikirliliğin talepleri olduğu vurgulanmıştır.Davaya konu somut olayda; A.. B.. olan davacının icraatlarının sert biçimde eleştirildiği anlaşılmaktadır. Davacının siyasi kişiliğinin olduğu, açıklamaların toplumu ilgilendiren konulara ilişkin bulunması nedeni ile kamusal ilginin de bulunduğu, davacının hakkında yapılan bu sert eleştirilere katlanması gerektiği, haberin tümünün eleştiri sınırları içinde kaldığı ve davacının kişilik haklarına saldırı teşkil etmediği anlaşılmaktadır.Mahkemece açıklanan olgular gözetilerek, istemin tümden reddine karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçeyle yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda gösterilen nedenlerle davalılar yararına BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 03/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.