Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14036 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 15285 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vdl. vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... vd. aleyhine 05/10/2010 gününde verilen dilekçe ile trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 21/06/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine, aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Diğer temyiz itirazlarına gelince; a-Dava, trafik kazası nedeni ile ölümden dolayı uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar, davalı ... tarafından temyiz olunmuştur.Davacılar, murislerinin davalı sürücünün kusuru ile meydana gelen trafik kazasında yaşamını yitirmesinden dolayı uğradıkları zararın ödetilmesi isteminde bulunmuşlardır. Davalı ..., haksız ve yersiz olarak açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporları uyarınca davalı sürücünün kazanın meydana gelmesinde %20 oranında kusuru olduğu kabul olunarak hesaplanan destekten yoksun kalmaya ilişkin tazminat tutarları ile birlikte davacı eş ... yararına 6.500,00TL, çocukları ... ve ... yararına 5.000,00'er TL manevi tazminat ödetilmesine karar verilmiştir. Borçlar Yasası'nın 47. maddesi gereğince yargıcın, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı'nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden yargıç, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel (objektif) ölçülere göre uygun (isabetli) bir biçimde göstermelidir....Somut olaya gelince, kazanın meydana geliş biçimi, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, özellikle kusur oranı ve yukarıda anılan ilkeler gözetildiğinde davacılar yararına takdir olunan manevi tazminat tutarları fazladır. Daha alt düzeyde manevi tazminat ödetilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir. b- Davalı ... tarafından temyiz dilekçesine eklenen ödeme belgelerine göre, dava dışı .... tarafından davacılara kaza nedeni ile tazminat ödemesi yapılmıştır. Her ne kadar yargılama sırasında sigorta şirketince davacılara tazminat ödenmediği şeklinde cevap verilmiş ise de, temyiz dilekçesine eklenen belgeler ile birlikte dava konusu kaza nedeni ile davacılara destekten yoksun kalma nedenine dayalı tazminat ödenip ödenmediği yeniden araştırılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2/a-b) sayılı bentte gösterilen nedenlerle davalı ... yararına BOZULMASINA, davalının öteki temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 12/09/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.