Davacı T.. M.. vekili Avukat Y.. B.. A.. tarafından, davalı Ç.. Makine San ve Tic. A.Ş aleyhine 09/11/2012 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptali istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın konusu kalmadığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine dair verilen 14/05/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından kesilen idari para cezasının tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlunun takip yolunun usulsüz olması nedeniyle takibe itiraz ettiğini, takibin durduğunu belirterek itirazın iptalini ve icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı, sulh ceza mahkemesindeki itiraz yolunun bitiminde borcun ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Dosya içeriğinden, davalı-borçlu şirket hakkında, dava dışı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından 4857 sayılı İş Kanununun 105/a-c maddeleri gereğince 7.250,00TL idari para cezası verildiği anlaşılmaktadır. 4857 Sayılı İş Kanunu 108. madde “Bu Kanunda öngörülen idari para cezaları, 101 ve 106 ncı maddelerdeki idari para cezaları hariç, gerekçesi belirtilmek suretiyle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bölge Müdürünce verilir. 101 ve 106 ncı maddeler kapsamındaki idari para cezaları ise doğrudan Türkiye İş Kurumu İl Müdürü tarafından verilir ve genel esaslara göre tahsil edilir.101 inci ve 106 ncı maddeler kapsamındaki idari para cezaları ise doğrudan Türkiye İş Kurumu il müdürü tarafından; birden fazla ilde işyerleri bulunan işverenlere uygulanacak idari para cezası ise işyerlerinin merkezinin bulunduğu yerdeki Türkiye İş Kurumu il müdürünce verilir ve genel esaslara göre tahsil edilir” hükmünü içermektedir. Bu madde içeriginden de açıkça anlaşıldığı üzere,genel hükümlere göre tahsili mümkün olan idari para cezaları ancak 101 ve 106 md gereğince verilenlerdir.” Dava konusu para cezası ise aynı kanunun 105. maddesi gereğince verilmiştir. 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 1 maddesinde de iş kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözülmesinde İş Mahkemesinin görevli olduğu açıklanmaktadır. Görev konusu kamu düzenine ilişkin olupileri sürülmese bile yargılamanın her aşamasında mahkemelerce kendiliğinden gözetilir. Şu halde genel hükümlerin uygulanacağı bir para cezası söz konusu olmadığından genel mahkemeler de görevli değildir. Mahkemece, iş mahkemesinin görevli olması nedeniyle ve görev hususunun da 6100 sayılı HMK 'nun 114/1-c maddesinde belirtilen dava şartı olması karşısında davanın görevsizlik nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekirken, esasa girilerek karar verilmesi doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına 13/01/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.