Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13977 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 18860 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Beykoz 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 08/05/2013NUMARASI : 2012/242-2013/308Davacı R.. Ç.. vekili Avukat A.D. tarafından, davalı B.. Y.. aleyhine 27/04/2012 gününde verilen dilekçe ile cismani zarar nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 08/05/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, haksız fiilden kaynaklanan yaralanma nedeni ile uğranılan manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, davalının kendisine saldırarak darp edildiğini belirterek manevi tazminat talebinde bulunmuştur.Davalı, darp olayı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacının ceza dosyasının sonuçlandığını belirterek manevi tazminat talep ettiğini, ancak, davalının davacıya yönelik darp ettiğine dair herhangi bir delil elde edilemediği, ceza mahkemesince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş ise de kesin hüküm teşkil etmediği belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.Dosya kapsamından, davacının, davalının kolunu tutarak iş yeri dışına çıkardığı anlaşılmaktadır. Ancak davalının bu eylemi nedeni ile davacının sağ kolunda hassasiyet meydana geldiği dosya arasında bulunan doktor raporundan anlaşılmaktadır.818 Sayılı Borçlar Kanunun 47. maddesi ile 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 56. maddesinde "Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir." O halde Mahkemece davacı yararına uygun bir miktarda manevi tazminat takdir edilmesi gerekirken, davalının davacıyı darp ettiğine dair delil elde edilemediği ve ceza mahkemesince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın kesin hüküm teşkil etmediği gerekçesi ile istemin tümden reddi usul ve yasaya uygun bulunmamış, kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 27/10/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.