Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 13953 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 6851 - Esas Yıl 2012
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 14/06/2011 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptali istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21/03/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davalının diğer temyiz itirazına gelince; dava, sanayi bölgesi içinde taşınmaz sahibi olan davalıdan, yönetim aidatı ve altyapı gideri katılım payının alınması amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.a)4562 Sayılı...Yasası'nın 12. maddesinde ...’nin gelirleri arasında sayılan ve aynı Yasa'nın 16. maddesi uyarınca kurucular kurulu tarafından parsel büyüklüğüne göre belirlenecek yönetim ödentileri (aidatları); arsa özgülemesi (tahsisi) ya da satışı yapılan ve ... ait yer se??imi kararının kesinleşmesinden itibaren bölge sınırları içinde kalan ve yer seçim kararı ile imar planı yapım aşamasında itiraz belirtmeyen, mülkiyetleri kendilerine ait arsa sahipleri ile taşınmaz üzerinde bulunan tesis sahipleri tarafından ödenmek zorundadır. Bu sebeple davacı yönetim aidatını isteyebilir.Alt yapı giderleri açısından ise; 4562 Sayılı ... Kanunu'nun 12-13 ve 16. maddelerinde alt yapı katılım bedelleri ve yönetim aidatlarının katılımcılar tarafından karşılanacağı belirtilmiştir. Altyapı hizmetlerinin karşılığı olarak ödenmesi gereken altyapı katılım paylarının belirlenebilmesi için, Yasa'nın 4. maddesinde açıklandığı biçimde mevzi imar ve parsel planları ile değişikliklerinin yönetmeliğe uygun olarak hazırlanmış ve kesinleşmiş olması gerekmektedir. İmar ve parsel planları kesinleşmeden, katılımcıların altyapı ödentilerinden sorumlu tutulmalarına olanak yoktur. Somut olayda davacı tarafından imar ve parsel planlarının yapılıp yapılmadığı, yapılmışsa bu işlemlerin kesinleşip kesinleşmediği araştırılarak varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden eksik inceleme ile karar verilmesi doğru bulunmamış; hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir.... b)İcra takibine konu edilen alacak davacının tek yanlı olarak düzenlediği bir faturaya dayalı olup uyuşmazlığın çözümü yargılamayı gerektirdiğinden bu nedenle tazminat tutarı belirgin (likid-liquid) olmadığından, olayda uygulama yeri bulunmayan İcra ve İflas Yasası'nın 67/2. maddesi gereğince davalının icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına yasal olanak bulunmamaktadır.Yerel mahkemece açıklanan yön gözetilmeyerek davalının icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmuş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bu sebeple de bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda (2-a/b) sayılı bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA; davalının diğer temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 11/09/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.