MAHKEMESİ : Mersin 3. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 29/07/2010NUMARASI : 2009/540-2010/363Davacı M.. B.. vekili Avukat M. S. A. tarafından, davalı N.. K.. aleyhine 25/09/2009 gününde verilen dilekçe ile alacak istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 29/07/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2-)Diğer temyiz itirazına gelince; dava haksız eyleme dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, davalının Mersin Karacailyas İlköğretim Okulu memuru ve aynı zamanda mutemedi olduğunu, bu görevini yaparken; 2003 yılı Şubat ayı ek ders ücretinin bankadan alınması esnasında tek taraflı olarak bankaya verilen listede oynama ve eklemeler yaparak aradaki farkı kendi hesabına aktardığını, ayrıca maaş bordrolarında da tahrifat yaparak aradaki farkı kendi hesabına aktardığını, vergi iadesi için belge vermeyen öğretmenler adına belge vermiş gibi işlem yaparak tahakkuk eden miktarları kendi hesabına aktardığını, okul hizmetlisi İ.. S..ın atama kararnamesinde tahrifat yaparak haksız yere yolluk aldığını, öğretmenevi aidatlarından 2003 yılı ilk üç ayına ilişkin 157,5 TL'yi de yatırmayarak zimmetine geçirdiğini belirterek toplam 31.950,27 TL'nin çekildiği tarihten yasal faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davalı davaya cevap vermemiştir.Mahkemece, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, davanın sebepsiz mal edinme nedeniyle alacak istemine ilişkin olduğu, gecikme faizi istenebilmesi için davalının temmerüde düşürülmesi gerektiği, davalı hakında böyle bir işlem yapılmadığı gerekçesiyle; dava dilekçesinde belirtilen kısmın dava tarihinden, ıslah edilen kısmın ise ıslah tarihinden yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Davacı, davalının çeşitli belgelerde tahrifat yaparak değişik zamanlarda çeşitli tutarlardaki paraları zimmetine geçirdiğini iddia etmiştir. Bilirkişiler tarafından düzenlenen rapor ile de bu husus saptanmıştır. Şu durumda dava, sebepsiz zenginleşmeden değil, davalının haksız eylemlerinden kaynaklanmaktadır. Haksız eylemlerde ise, olay tarihinde temerrüde düşülmüş olması nedeniyle, istek de bulunulduğu takdirde bu tarihten itibaren faize hükmedilmesi gerekir. Mahkemece davalının her bir eylemi nedeniyle meydana gelen zararlar bakımından haksız fiil tarihinden faize hükmedilmesi gerekirken; dava ve ıslah tarihlerinden faize hükmedilmiş olması doğru görülmemiş ve bu yön bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentlerde gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, öteki temyiz itirazlarının (1) sayılı bentteki nedenler ile reddine 30/01/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.