Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 13880 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 14746 - Esas Yıl 2012
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 04/10/2005 gününde verilen dilekçe ile mülkiyetin tespiti istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21/07/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, mülkiyet tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, açılan davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, maliki olduğu taşınmazlar üzerinde kum eleme ve yıkama tesisi bulunduğunu, jandarma ve il özel idaresi görevlilerince tesiste yapılan denetimlerde davaya konu kum ve çakılı... aldığına dair tutanak tutularak kendisine ait malzemeye el konulduğunu, oysa davacının ...inşaatında aralarındaki sözleşme uyarınca kum hafriyatı yaptığını, gider pusulası düzenlediğini belirterek el konulan 144 metreküp çakıl ve 160 metreküp kumun mülkiyetinin kendisine ait olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, 24/02/2005 tarihinde düzenlenen tutanak ile davacının ... izinsiz ve yetkisiz olarak kum alma işleminde bulunduğu ve bundan dolayı derenin doğal yapısının bozulduğunun anlaşıldığını beyanla davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; bilirkişi raporunda, dere yatağından, davacının aralarında hafriyat alımına dair sözleşme olduğunu belirttiği kooperatife ait alandan ve el konulan malzemeden alınan örneklerin karşılaştırılması sonucu, dava konusu malzeme ile kooperatif alanından alınan malzemenin birbirine uyumluluk gösterdiği, Karınca dairesinden alınan malzemenin ise farklı yapıda olduğunun mütalaa edildiği, jandarma tarafından düzenlenen tutanağında derenin doğal yapısının bozulmasından yola çıkılarak düzenlendiği ve davalının iddiasını ispat edemediği gerekçesiyle açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosyanın incelenmesinde; 24/02/2005 tarihli tutanakta, davacı işletme sahibi ...'ın malzemenin bir kısmının piyasadan alındığını söylediği ancak sevk irsaliyesini beyan edemediği, sevk irsaliyesi ve faturaları sonradan... getireceğini söylediği ancak kooperatifle aralarındaki sözleşmeden hiç bahsetmediği görülmektedir. Dava dilekçesi ekinde ise dava dışı kooperatifle akdedilen adi yazılı sözleşme ve bazı gider makbuzları dosyaya ibraz edilmiştir. ... tahsildarı ve işletme sahibi imzalı 24/02/2005 tarihli denetim tutanağı tanığı ... tarihli ifadesinde "...davaya konu yerdeki kum ve çakıların bir kısmını ... piyasadan satın aldığını söylemişti, ancak buna ilişkin resmi belge gösterememiştir. Ayrıca Karınca Deresinden bu kişinin kum ve çakıl aldığı rahatlıkla anlaşılabiliyordu, dere kenarında ilgili kişiye ait iş malzemeleri bulunmaktaydı, biz... bu yerin fotoğraflarını da çekmiştik" şeklinde net, görgüye dayalı açıklamalarda bulunmuştur. Tanığın bahsetmiş olduğu fotoğraf suretleri de dosya içerisinde mevcut olup mahkemece fotoğrafta bulunan iş makinalarının davacıya ait olup olmadığı araştırma konusu yapılmamıştır. Ayrıca, dere yatağındaki bozulmanın sebepleri, doğal nedenlerle mi dış müdahale sonucu mu oluştuğu incelenmemiş, el koyma işleminden yıllar sonra düzenlendiği anlaşılan bilirkişi raporu esas alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir.Şu halde, davalı iddiası, bir kısım tanık anlatımları ile olayın gelişim şekli, davacının davaya konu kum ve çakılı temin şeklini resmi ve inandırıcı belgelerle kanıtlayamaması, el konulan malzemenin yıllarca davacının yedinde bırakılması gerçeği birlikte değerlendirildiğinde, açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunmamış ve kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 10/09/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.