Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13833 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 17058 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Mersin 5. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 25/06/2014NUMARASI : 2013/334-2014/183Davacı V.. C.. vekili Avukat H.. Ö.. tarafından, davalı D.. A.. aleyhine 27/08/2013 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat ve haksız eylemin kınanmasının istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 25/06/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2- Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;Dava, kişilik haklarının ihlali nedenine dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, tedavi ettiği hasta olan davalının 19/07/2013 tarihinde, M.. P.. önündeki hastalara ve hasta yakınlarına, A-4 kağıdına basılı kişilik haklarını ihlal eden yazıları dağıttığını belirterek uğradığı manevi zararın tazminini talep etmiş; mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Miktarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel hal ve şartların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde objektif olarak göstermelidir. Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hüküm vereceği T.. K.. 4. maddesinde belirtilmiştir. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.Davaya konu olan olayda; olayın gelişimi, davalının tedaviden memnun kalmaması nedeniyle eylemini gerçekleştirmiş olması ve yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde davacı yararına hükmedilen manevi tazminat miktarı fazladır. Davacı yararına daha alt düzeyde manevi tazminata hükmedilmek üzere karar bozulmalıdır.SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının ilk bentte belirtilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 30/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.