Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1383 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 1460 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 15/10/2010 gününde verilen dilekçe ile haksız fiil nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 22/11/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız fiil nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, komşusu olan davalının kendisine karşı, hakaret, tehdit ve konut dokunulmazlığını ihlal fiilleri nedeniyle evinden ayrılmak zorunda kaldığını belirterek manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Davalı, davacının sitelerine taşınmasından sonra site içinde ciddi rahatsızlıklar meydana geldiğini, davacının eski eşi ile sürekli kavga etmesi, içki içerek çocukları ile küfürlü konuşması nedeniyle tüm site sakinlerinin rahatsızlık yaşadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; ceza mahkemesinde davalının davacıya karşı suç teşkil edecek şekilde hukuka aykırı davrandığının belirlendiği, dinlenen tanıkların da hakareti doğruladığı belirtilerek manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Yargıç, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun karar vereceği Medeni Yasa'nın 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Dava konusu olayda;Olay tarihi, olayın gelişimi, davalının tehdit eyleminden cezalandırılmakla birlikte haksız tahrik nedeniyle cezasından indirim yapılması, davacının davalının yeğeni ile yaşadığı birliktelik nedeniyle davacının bahçesine girerek tartışmaları nedeniyle konut dokunulmazlığını ihlal fiilinden ceza alması ve yukarıdaki ilkeler gözönüne alındığında, hükmedilen manevi tazminat fazladır. Daha alt düzeyde manevi tazminat takdir edilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 30/01/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.