Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13818 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 14874 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDAHİLİ DAVALI : 4-...Davacı ... vekili ....arafından, davalılar ... vdl. aleyhine 04/06/2009 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptali istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 13/02/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar ... ve ... tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı ... ve dahili davalı ...'in aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2-Davalı ... ve dahili davalı ...'in diğer temyiz itirazlarına gelince;a)Dava itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı idare, davalılar tarafından yaralanan dava dışı polis memurlarına 2330 sayılı Yasa gereğince ödediği tazminatın rücuen tahsili amacı ile başlattığı icra takibine yönelik itirazın iptalini talep etmektedir. Dava konusu tazminat miktarının belirlendiği .... 05/02/2008 tarihli kararında, karar tarihinde en yüksek devlet memuru brüt aylığının (ek gösterge dahil) yüz maaş tutarının iş ve gücüne engel olunan her gün için %1 oranında hesaplanarak ödeme yapıldığı görülmektedir. Oysa zarar haksız eylemin meydana geldiği tarihte gerçekleşmiştir. Davalıların sorumluluğu da bu tarihte başladığından, nakdi tazminatın haksız eylem tarihindeki veriler esas alınarak belirlenmesi gerekir. Bu konuda bilirkişi raporu alınarak rücu edilmesi gereken miktarın belirlenmesi gerekirken, olay tarihinden uzun bir süre sonra alınmış ve karar tarihindeki verileri esas alan komisyon kararına istinaden ödenen tazminatın rücuen tahsiline yönelik itirazın iptaline karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.b)Takibe konu alacak, 2330 sayılı Yasa gereğince ödenen tazminatın rücuen tahsili isteminden kaynaklanmaktadır. Alacak miktarı başlangıçta belirli olmayıp, çözümü bilirkişi incelemesi ve yargılamayı gerektirmektedir. Bu nedenle likit bir alacaktan söz edilemez. Şu halde, olayda uygulama yeri bulunmayan İİK'nun 67/2. maddesi gereğince davalıların icra inkâr tazminatı ile sorumlu tutulmalarına yasal olanak bulunmamaktadır. Yerel mahkemece, açıklanan yön gözetilmeyerek davalıların icra inkâr tazminatı ile sorumlu tutulmuş olmaları usul ve yasaya uygun düşmediğinden bu nedenle de bozulması gerekmiştir. ...SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2/a,b) sayılı bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA; davalı ... ve dahili davalı ...'in diğer temyiz itirazlarının ise (1) sayılı bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 09/09/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.