MAHKEMESİ : Diyarbakır 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 09/09/2014NUMARASI : 2012/121-2014/1723Davacı A.. A.. tarafından, davalı T.. O.. aleyhine 05/04/2012 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 09/09/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, ürün zararından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, davalı tarafından yapılan petrol araması sırasında yaklaşık 25-30 dönümlük arazisinde bulunan buğday ürününün petrol sızması sonucunda zarar gördüğünü iddia ederek uğranılan zararın tazminini istemiştir.Davalı, kirlendiği iddia edilen alanın ortaklık tarafından kamulaştırılan bir petrol sahası olduğunu, davacı tarafından iddia edildiği gibi 25-30 dönümlük bir alanın petrol sızması sonucu kirlenmesinin teknik olarak mümkün olmadığını beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, ziraatçı bilirkişi raporu doğrultusunda istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosyadaki bilgi ve belgelerden; zararın tespitine dair D..M.. 2012/11 sayılı değişik iş dosyasında alınan fen bilirkişi raporunda davacıya ait üründe davalı eyleminden dolayı zarar oluştuğu belirtilmişse de bu dosyada yapılan keşifte davalı bulunmadığından kamulaştırmaya dair bir savunma yapamamıştır. Dolayısıyla fen bilirkişisi ölçümlerini taşınmazda kamulaştırma yapıldığını gözetmeden yapmıştır. Asıl dava dosyasında alınan 26/09/2013 havale tarihli raporda ise fen bilirkişisi, davalı tarafın dava konusu G.. köyü 60 no'lu taşınmaz da kamulaştırma alanı olarak belirttiği alanın T.. O tarafından kamulaştırıldığını, kısmen beton alanı olarak kullandığı kısmen de toprak alanı olarak bırakıldığı, davacının zarar gördüğünü iddia ettiği alanın da T.. O tarafından kamulaştırılan alan olup davacının bir zararı olmadığı belirtilmiştir.Mahkemece çözümü teknik bilgi ve uzmanlık gerektiren dava konusu taşınmaz hakkında tespit bilirkişisinin raporu ile dosya üzerinden görüşüne başvurulan bilirkişi raporu arasındaki çelişki giderilmeden hüküm kurulmuştur. Şu durumda, mahkemece, tarafların iddia ve savunması doğrultusunda, konusunda uzman, fen, ziraat mühendisi ve petrol mühendisinden oluşan bilirkişi heyeti ile birlikte mahallinde keşif incelemesi yapılarak zararın oluştuğu iddia edilen taşınmazın ne kadarının kamulaştırılan alan ne kadarının davacının kullanımında olan alan olduğu net bir şekilde tespit edilerek önceki raporları da tartışan ve çelişkiyi giderir nitelikte bir rapor alınması gereklidir. Mahkemece eksik inceleme ile hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, açıklanan nedenle kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 30/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.