Davacı İ.. B.. vekili Avukat S.. K.. tarafından, davalı İ.. K.. ve diğerleri aleyhine 16/02/2006 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 11/07/2014 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi bir kısım davalılar vekili, duruşmasız olarak incelemesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 07/04/2015 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılar vekili Avukat K..E.. ile karşı taraftan davacı vekili Avukat G.. T.. geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2-Davalıların diğer temyiz itirazına gelince;Dava, hafriyat kazısı sonucunda meydana gelen heyelan nedeniyle uğranılan maddi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı ile bir kısım davalılar tarafından temyiz edilmiştir.Dosya kapsamından, Ş.. K.. binası inşaatı için yapılan temel kazısı sırasında, heyelan meydana geldiği ve polis lojmanları A Blok'un kayması nedeniyle davacı idarenin zarara uğradığı anlaşılmaktadır. Mahkemenin davanın zamanaşımından reddine dair ilk kararı, Dairemizin 05/11/2009 gün 2009/12699 Esas, 2009/12280 Karar sayılı ilamı ile bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyulmuş, mahallinde 20/06/2011 ve 03/06/2013 tarihlerinde iki kez keşif icra edilmiş ve heyelanın halen devam ettiği tespit edilmiştir.Mahkemece, bilirkişi raporlarının sonuç kısmında açıkça yazılı olmasa da, davacı idarenin de olayda müterafik kusuru olduğu, idarenin yapı inşaatı sırasında tedbir alması gerektiği, davaya konu olayda 818 sayılı BK'nın 44. maddesi gereğince davacının %30, davalıların %70 kusurlu oldukları gerekçesi ile istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir.Bilirkişi raporlarında belirtildiği ve mahkemece de değerlendirildiği üzere; polis lojmanlarının inşaa edildiği zeminin %45 eğimli olup diğer özellikleri de dikkate alındığında üzerine yapılacak yapılar için risk teşkil ettiği, hem A Blok'un hem de doğu yönünde meydana getirdiği dolgunun bu riskli zemine olumsuz yük kuvveti uyguladığı, kooperatif kazısının ise topuktan malzeme alarak heyelan açısından ikinci bir olumsuz etki yarattığı anlaşılmaktadır. Davacı idare tarafından bu riskli zemine yapı inşaa edilirken, zemin etüdünün yapılması, buna göre zemin ıslahı veya diğer gerekli tedbirlerin alınması, zemin meylinin fazla olması dikkate alınarak, yapı temelinin zemin cinsine göre seçilmesi, inşaat alanının kademeli hafriyat yapılarak sağlam zeminde olmasının sağlanması, yarmadan çıkan toprağın zemin yükünü artıracak şekilde dolguda bırakılmayarak başka yere nakledilmesi, kanalizasyon tesisinin su sızmasına meydan vermeyecek şekilde yapılması, inşaat alanına ulaşan suların uzaklaştırılmasını sağlayan kanal veya beton kaplamaların yapılması, inşaat alanı dışında kalan alanların yüzeyindeki bitki örtüsünün korunması gibi tedbirler alması gerekirken bu hususlarda ihmal gösterdiği bilirkişi raporları ile sabittir. Bu nedenle somut olayda davacının da müterafik kusurlu sayılması gerektiğine dair mahkeme kabulü yerinde ise de; takdir edilen kusur oranları dosya kapsamına uygun değildir. Yukarıda belirtilen nedenler karşısında; davaya konu zararın meydana gelmesinde ağır kusurlu olan yanın davacı idare olduğunun kabulü gerekir. Davalıların sorumluluğu buna göre belirlenmeli, tazminattan daha üst düzeyde bir indirim yapılmalıdır. Mahkemece belirlenen kusur oranı somut olaya uygun görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda (2) numaralı bentte gösterilen nedenlerle temyiz eden davalılar yararına BOZULMASINA, davacının tüm, davalıların diğer temyiz itirazlarının (1) numaralı bentte gösterilen nedenlerle reddine ve temyiz eden davalılar yararına takdir olunan .. TL duruşma avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine temyiz eden davalılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 26/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.