Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13674 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 18528 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Manavgat 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 02/07/2013NUMARASI : 2011/528-2013/254Davacı A.. Ö.. vekili Avukat S.A. T. tarafından, davalı S.. Ö.. aleyhine 16/11/2011 gününde verilen dilekçe ile haksız şikayet nedeni ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 02/07/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddolunmalıdır.2-Diğer temyiz itirazlarına gelince; dava, haksız şikayet nedeni ile uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istem kısmen kabul edilmiş; karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, Manavgat/Ilıca'da bulunan Tek-Ün Sitesi'nin yönetim kurulu başkanı olduğunu, davalının da aynı sitede oturduğunu, hakkında isimsiz ve imzasız bir dilekçe ile Tek-Ün Sitesi başkanının yaz aylarında gelip sitede terör propagandası yaptığı, terör örgütü mensuplarına para yardımında bulunduğu biçiminde şikayet dilekçesi verildiğini, bu dilekçe üzerine soruşturma açılıp ihbar dilekçesini destekleyen hiçbir delil olmadığından takipsizlik kararı verildiğini, daha sonra isimsiz ve imzasız dilekçenin davalı tarafından verildiğinin ortaya çıktığını, davalı hakkında iftira suçundan dava açıldığını, mahkum olduğunu bildirerek davalının haksız şikayeti nedeni ile uğradığı manevi zararın ödetilmesi isteminde bulunmuştur.Davalı, davacı hakkında kendisinin şikayetçi olmadığını, aksinin kabulü halinde dahi anayasal hakkını kullandığının kabulü gerekeceğini davanın reddini istemiştir.Mahkemece, davalının davacıya yönelik iftira suçundan mahkum olduğu, dilekçe altındaki el yazılarının davalının eli ürünü olduğu da bilirkişi tarafından tespit edildiği böylelikle eylem sabit olduğundan davacının kişilik haklarının zarar gördüğü kabul edilerek takdiren 20.000 TL manevi tazminat ödetilmesine karar verilmiştir.Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Yargıç, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olayagöre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun (hak ve nasfetle) karar vereceği Medeni Yasa'nın 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Somut olaya gelince; şikayet tarihi, davacı ile davalının ekonomik ve sosyal durumları ile yukarıda anılan ilkeler gözetildiğinde davacı yararına takdir edilen manevi tazminat tutarı fazladır. Daha alt düzeyde manevi tazminat takdir edilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenle BOZULMASINA, davalının öteki temyiz itirazlarının ilk bentteki nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 23/10/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.