Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1347 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 451 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... ve diğeri aleyhine 09/09/1999 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptali ve tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; ıslah edilen davanın kabulüne dair verilen 20/07/2006 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı şirket vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı ... nin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2-Davalı ... diğer temyiz itirazlarına gelince:Dava, itirazın iptali ve alacak istemine ilişkindir. Mahkemece, davalı şirket yönünden davanın ıslah ile artırılan miktara göre kabulüne, davalı ... yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı şirket tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, davalı şirketin maliki olduğu, diğer davalı ...'ın sevk ve idaresindeki aracın çarpması sonucu yaralandığını, bu yaralanma nedeniyle fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak açtığı davada Asliye Hukuk Mahkemesinin 1996/969 E, 1999/468 K sayılı ilamı ile 97.50. TL (97.500.000. TL) maddi ve 750 TL (750.000.000 TL) manevi tazminatın faizleri ile birlikte tahsiline karar verildiğini, davada alınan bilirkişi raporuna göre maddi zararının 16.384.00 TL (16.384.018.379 TL) tespit edildiğini, fazlaya ilişkin hakları için ...İcra Müdürlüğünün 1999/5674 sayılı dosyası ile icra takibi yaptığını, ancak takipte sehven alacağı eksik gösterdiğini, davalıların takibe itiraz ettiklerini belirterek itirazın iptalini, takibin devamını ve % 40 icra inkar tazminatı ile icra takibinde eksik gösterilen 4.096.04 TL alacağın 23.03.1996 kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsilini istemiştir.Davalı şirket vekili, önceki davada alınan bilirkişi raporunun eksik olduğunu savunmuş, davanın reddini istemiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, yeniden tespit edilen maluliyet oranı ve davacı geliri üzerinden davacı alacağını hesaplayan 23.03.2006 tarihli ek rapor ve bu rapora göre davacının ıslah talebi hükme esas alınarak davalı şirket yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.Dava dosyası kapsamında bulunan Asliye Hukuk Mahkemesinin 1996/969 E, 1999/468 K sayılı ilamı ile 97.50. TL (97.500.000. TL) maddi ve 750 TL (750.000.000 TL)manevi tazminatın faizleri ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verildiği ve verilen kararın temyiz incelemesinden geçerek 14.02.2000 tarihinde kesinleştiği, kesinleşen dosyanın yargılaması sırasında alınan 27.04.1999 tarihli bilirkişi raporunda davacı ...'un daimi iş gücü kaybı zararının 16.384.01 TL (16.384.018.784 eski TL) olduğu anlaşılmaktadır.Yine...İcra Müdürlüğünün 1999/5674 sayılı dosyası ile davacı tarafından davalı aleyhine 02.07.1999 tarihinde yapılan icra takibi nedeniyle 12.288.01 TL asıl alacak, 15.975.40 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 28.263.42 TL'nin takip tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsili istenmiştir.Dava itirazın iptali ve alacak istemine ilişkindir. Davacı kesinleşen mahkeme kararına dayalı olarak bakiye alacağın tahsili için yaptığı icra takibine vaki itiraz üzerine ve icra takibinde eksik istenen kısımla ilgili olarak itirazın iptali ve alacak istemli bu davayı açmıştır. Kesinleşen mahkeme kararında davacının maluliyet ve gelir konuları kesinleştiğinden bu konularda yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alınması ve alınan rapor sonucuna göre karar verilmesi doğru değildir. O halde mahkemece yapılması gereken iş; kesinleşen davada alınan bilirkişi raporu ile tespit olunan 16.384.01 TL davacı alacağından önceki davada hüküm altına alınan 97.50 TL'nin mahsubu ile kalan 16.286.51 TL olup bu miktarın 12.288.01 TL'si asıl alacak olarak icra takibinde istendiğinden takip talebinde istenmeyen 3.998.50. TL'lik istemle ilgili hüküm kurulmalıdır. İcra takibinde istenen asıl alacağın haksız fiil tarihi 26.03.1997 tarihinden takip tarihi 02.07.1997 tarihine kadar işlemiş değişen oranlarda yasal faizinin hesap bilirkişisinden alınacak rapor ile tespit ettirilip, asıl alacak ile birlikte hesap edilecek işlemiş faiz toplamı üzerinden itirazın iptaline, takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, ayrıca alacak davasının kısmen kabulü ile 3.998.50 TL maddi tazminatın haksız fiil tarihi 26.03.1997 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalı şirketten tahsiline karar vermekten ibarettir. Mahkemece yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.Kabul şekli itibarı ile de; davacı vekili tarafından 05.06.2001 tarihli duruşmada davanın itirazın iptali davası olduğu belirtilmesine rağmen davacının her iki davasının alacak davası olarak sonuçlandırılması da doğru olmamıştır.Açıklanan nedenlerle kararın davalı şirket yararına bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda açıklanan nedenlerle davalı şirket yararına BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 30/01/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.