MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 17/05/2010 gününde verilen dilekçe ile rücuen tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 13/03/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının tüm, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2- Davalıların diğer temyiz itirazlarına gelince:Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, dava kısmen kabul edilmiş; karar taraflarca temyiz edilmiştir.Davacı, emniyet görevlisi olan davalıların gözaltındaki kişilere kötü davranmaları nedeniyle idare mahkemesinde ilgili kişilere ödediği tazminatın rücuen, haksız fiil faili olan davalılardan tahsili için eldeki davayı açmıştır.Davalılar, dava dışı kişilere kötü muamelede bulunan kişilerin kendileri olmadığını, kusurlarının bulunmadığını, ceza dosyasındaki mağdur beyanlarına göre davanın reddi gerektiğini, ceza dosyasının hükmün açıklanmasının geri bırakılması ile neticelendiğini belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuşlardır.Mahkeme, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda ve davalılar eşit oranda sorumlu tutularak hüküm kurulmuştur.Dava, rücuen tazminata ilişkin olup davacı idare önceki idari dava sonucu ödediği bedeli istemektedir. İdare mahkemesinde görülen davada davalılar davalı olarak yer almadıklarına göre iadenin kapsamı, davacının mahkum olup ödediği para, bu paranın kendisi hakkındaki davada verilen hükmün kesinleşmesine kadar işleyecek faiz, önceki davada hükmedilen avukatlık ücreti ve yargılama giderleri toplamından davalıların payına düşen kısmıdır. Kendi kusurlu davranışı ile işin icraya düşmesine yol açan davacı, bu ihmali nedeniyle yapılmış olan icra giderlerini isteyemez. Çünkü sözü edilen giderlerle davalıların eylemi arasında uygun sebep-sonuç bağı yoktur. Şu durumda mahkemece yapılacak iş, icra giderlerine ilişkin istek bölümünün hesaplanarak reddinden ibarettir. Bu ilkelere aykırı düşecek biçimde icrada ödenen miktarın tümüne hükmolunması doğru görülmemiş ve kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle davalılar yararına BOZULMASINA, davalıların diğer, davacının tüm temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenlerle reddine ve davalılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 19/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.