Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 13324 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 10475 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 07/12/2011 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 18/04/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2- Diğer temyiz itirazına gelince:a) Dava, haksız el koyma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, sahibi olduğu kamyona usulsüz orman emvali nakledildiği gerekçesiyle el konulduğunu ve sonrasında kamyonun orman idaresi tarafından satıldığını, ceza yargılaması sonucu aracın kendisine iadesine karar verildiğini belirterek araç bedeli ve kazanç kaybından oluşan maddi zararının tazmini ile manevi tazminat istemlerinde bulunmuştur.Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davacının maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminat isteminin ise reddine karar verilmiştir.Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda araç bedeli, idare tarafından oluşturulan komisyon tarafından kasko değer listesinden yararlanılarak belirlenen miktar olarak tespit edilmiştir. Davalının sorumluluğu gerçek zararla sınırlı olup davaya konu aracın gerçek değerinin tespiti gerekir. Gelir kaybı hesaplanırken ise; aracın kullanılması nedeniyle ortaya çıkacak yakıt, bakım, yedek parça giderleri gibi yapılması zorunlu giderler dikkate alınmamıştır. Bilirkişi raporu bu yönleriyle hüküm kurmaya ve denetime elverişli değildir. Mahkemece, açıklanan yönleri kapsayacak ve hüküm kurmaya elverişli olacak şekilde yeni bir bilirkişi raporu alınmalıdır. Yetersiz bilirkişi raporuna dayalı hüküm kurulması doğru görülmemiş ve kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.b) Dosya kapsamından; davaya konu araca davacının oğlu tarafından kullanıldığı sırada el konulduğu ve ceza dosyasında davacının, oğlu tarafından aracın anahtarlarının evde olmadığı bir sırada ceketinin cebinden alındığını belirttiği anlaşılmaktadır. Ceza Mahkemesi tarafından araçla gerekli belgeler olmadığı halde orman emvali taşındığı sabit görülmekle beraber taşınan emvalin köy muhtarına zati ihtiyaç nedeniyle verilen emval olduğu gerekçesiyle beraat kararı verilmiştir. Olayın açıklanan şekildeki gelişimi karşısında araca el konulmasında davacının kusurunun bulunduğu açıktır. Mahkemece zararın doğmasında davacının kusurunun bulunması ile 1976 model olduğu anlaşılan aracın yaşı gibi olgular dikkate alınarak bilirkişi tarafından belirlenen tazminat miktarından 818 sayılı Borçlar Kanununun 43. ve 44. (6098 s. TBK m. 51, 52) maddeleri uyarınca uygun bir indirim yapılmalıdır. Kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda (2 a-b) no'lu bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, diğer temyiz itirazlarının (1) no'lu bentte gösterilen nedenle reddine 19/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.