Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1330 - Karar Yıl 2005 / Esas No : 7799 - Esas Yıl 2004





Davacı Cuma vekili avukat Mehmet tarafından, davalı O... San. A.Ş. ve O... Paz. A.Ş. aleyhine 20.6.2003 gününde verilen dilekçe ile ayıplı malın değiştirilmesi ve tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; mahkemenin yetkisizliğine, görevli ve yetkili Kadıköy Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine dair verilen 22.3.2004 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, davalı şirketin imal ettiği ve bu şirketin bayisinden ticari amaçla kullanmak üzere satın alınan otobüsün boyasının bozulduğu, kaportasının kullanılmaz hale geldiği iddiasına dayalı olarak aracın yenisi ile değiştirilmesi ve tazminat istemine ilişkindir. Davacı, aynı zamanda kendi ikametgâh mahkemesi olan Şanlıurfa Asliye Hukuk Mahkemesinde bu davayı açmıştır. Davalılar, şirket merkezinin Kadıköy'de olması nedeniyle Kadıköy Mahkemelerinin yetkili olduğunu belirterek süresinde yetki itirazında bulunmuşlardır. Mahkemece, yetkisizlik kararı verilmiştir. Karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, zarar gören konumunda olup, bu zararın davalının ürettiği araçtaki yapım hatasından kaynaklandığı iddia edilmiştir. İddia ve somut olayın oluş biçimi itibariyle konu, imalatçının sorumluluğunu çağrıştırmaktadır. İmalatçının sorumluluğundan doğan tazminat davaları da, haksız eylemden doğan davalardaki yönteme göre çözümlenmelidir. Bu nedenledir ki, haksız eyleme ilişkin hükümlerin bu davalarda da uygulanması gerekir. Kaldı ki davacı, tazminat istemini davalı yanın haksız eylemine dayandırmıştır. Dava konusu otobüs, Şanlıurfa trafik tescil bürosunda kayıtlı olup yine Şanlıurfa'da halk otobüsü olarak kullanılırken zararın meydana geldiği iddia edilmiştir. Haksız eyleme ilişkin davalarda davacı genel hükümlere göre davasını, davalının ikametgâhında açabileceği gibi HUMK. nun 21. maddesi uyarınca haksız eylemin meydana geldiği yer mahkemesinde de açabilir. Başka bir ifade ile bu konudaki seçimlik hakkı davacıya aittir. Davacı seçimlik hakkını kullanarak davayı, haksız eylemin meydana geldiği yerde açtığına göre davanın yetkili yer mahkemesinde açıldığının kabulü gerekir. Mahkemece işin esasına girilerek varılacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken yetkisizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenle (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 15.2.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.