Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13248 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 17347 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 04/12/2012 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne dair verilen 24/06/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince:a)Dava, haksız fiil nedenine dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, kendisine odunla vurmak suretiyle yaralanmasına neden olan davalıdan maddi ve manevi tazminat talep etmiştir.Davalı, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, davacının geçirdiği katarakt ameliyatının yaralama fiiliyle illiyet bağının olmadığı belirtilerek, maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminat talebinin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya kapsamından, davacının davalının fiili ile basit tıbbi müdahale ile iyileşecek nitelikte yaralandığı, kulağındaki yaralanması nedeniyle dikiş atıldığı ve bu tedavi için yapılan hastane masraflarına ilişkin belgelerin dosya arasına alındığı anlaşılmaktadır. Şu durumda, davacının yaralanması nedeniyle yaptığı tedavi ve yol masraflarının hesaplanarak hüküm altına alınması gerekirken, maddi tazminat talebinin tümden reddine karar verilmesi doğru görülmemiş; kararın, bu nedenle bozulması gerekmiştir.b) Borçlar Kanunu’nun 47. (TBK 56) maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duy­gusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.Davaya konu olayda; olayın gelişimi ve yukarıdaki ilkeler göz önünde bulundurulduğunda, hükmedilen manevi tazminat miktarı azdır. Daha üst derecede manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, düşük miktarda manevi tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiş; bu nedenle de hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda (2, a-b) numaralı bentlerde gösterilen nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, davacının diğer temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 18/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.