Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1298 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 2733 - Esas Yıl 2015





AHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 07/11/2013 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 02/10/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, istemin kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, .... Valisi olarak görev yapmakta iken ....nin 31/10/2013 tarihinde internet sitesinde ... İlçesi ... köyünde bulunan prefabrik tuvalet kabininin ilçe kaymakamının talimatı ile bulunduğu okuldan alınmak üzere gezi parkına götürüldüğünün yazıldığını ve söz konusu yazı içeriğinde kendisine yönelik ağır hakaretlerde bulunulduğunu bu durumun kişilik haklarına saldırı oluşturduğunu iddia ederek uğranılan manevi zararın tazmini isteminde bulunmuştur.Davalı, davaya konu yazıda, kişilik haklarına bir saldırı olmadığı gibi davaya konu yazının fikir ve düşünce hürriyeti kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, eleştiri sınırlarının dışına çıkıp, adeta davacıyı hasım ilan ederek, kamuoyunun gözünde küçük düşürmeye yönelik hakaretvari haber yayınladığı bu durumunda kişilik haklarına saldırı içerdiği gerekçesiyle istemin kabulüne karar verilmiştir.Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Yargıç, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun karar vereceği Medeni Yasa'nın 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Davaya konu edilen olayda; olay tarihi, haberin içerik itibariyle görünür gerçeğe uygun olması, ayrıca yazıda esasen kaymakamlık işleminin eleştirilmesi ve yukarıda belirtilen ilkeler dikkate alındığında, davacı yararına hüküm altına alınan tazminat miktarı çok fazladır, daha alt düzeyde tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte açıklanan nedenle davalı yararına BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının ilk bentte bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 08/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.