Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12907 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 11634 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : Küçükçekmece 5. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 13/05/2015NUMARASI : 2014/70-2015/149Davacı N.. Z.. vekili Avukat K.. K.. tarafından, davalı A.. H.. aleyhine 17/02/2014 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 13/05/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2- Davalının diğer temyiz itirazına gelince;Dava, hakaret ve yaralama eylemi nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili, müvekkilinin avukat olduğunu, 25/09/2009 tarihinde haciz işlemleri için davalının evine gittiğini, haciz sırasında davalı tarafından müvekkilinin darp edildiğini, müvekkiline hakaret içeren sözler söylendiğini, davalı hakkında kamu davası açıldığını ve cezalandırıldığını belirterek manevi zararının tazminini istemiştir.Mahkemece, avukat olan davacının haciz işlemi için davalının evine gittiğinde davalı A.. H..' nun davacıya hakaret ve darp ettiği, davacının manevi zarar gördüğü gerekçesiyle istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir.Olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.Davaya konu somut olayda; olayın gelişimi, yaralanma derecesi, özellikle olay tarihi, ve yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde; davacı yararına hüküm altına alınan manevi tazminat miktarı fazladır. Davacı yararına daha alt düzeyde manevi tazminata karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde karar verilmiş olması doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda (2) numaralı bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının (1) numaralı bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 12/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.