Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12809 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 14429 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... vdl. aleyhine 16/02/2011 gününde verilen dilekçe ile basın yolu ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 10/04/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılardan .... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı ...'in aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davalı ...'in diğer temyiz itirazına gelince: Dava, basın yolu ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılardan ... tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, ....Türk televizyonunda ".... Bölge" programında, davalılardan ...'in kendisine hakarette bulunduğunu, daha sonra .... Gazetesinde bu konuda bir yazı kaleme aldığını belirterek manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Davalılar, insanların eleştirilmesinin olağan karşılanması gerektiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; tarafların katıldığı televizyon programında davacının görüşlerini açıklaması üzerine, davalılardan ...'in açıkça davacıyı hedef alır şekilde konuştuğu, sözleri ile kişilik haklarına saldırıda bulunduğu kabul edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Yargıç, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun karar vereceği Medeni Yasa'nın 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Davaya konu olan bu olayda; olayın gelişimi ve yukarıdaki ilkeler gözönüne alındığında hükmedilen manevi tazminat miktarı fazladır. Daha alt düzeyde manevi tazminat takdir edilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda (2) no'lu bentte gösterilen nedenle davalı ... yararına BOZULMASINA, davalı ...'in diğer temyiz itirazlarının yukarıda (1) no'lu bentte gösterilen nedenlerle REDDİNE ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 03/07/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.