Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12804 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 14298 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 16/03/2011 gününde verilen dilekçe ile haksız fiil nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 20/06/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itizarları reddedilmelidir. 2- Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;a) Dava, haksız fiil nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm; davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalının müteahhidi olduğu binadan bir daire satın aldığını, imar izninin alınmamış olmasını bahane eden davalının, bodrum kata inen merdiven basamakları, korkuluk demirleri ve tahliye borusunu balyozla kırarak zarar verdiğini belirterek maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davacının müteahhidi olduğu inşaattan davalıya bir daire sattığı, iskan alınmadığı gerekçesi ile davalının bina çevresindeki yağmur suyu borusu, binanın bodrum katına inen merdivenlerdeki kaplamaları ve korkuluk demirlerini balyozla kırmak sureti ile binaya zarar verdiği belirtilerek, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya kapsamından; binanın ortak alanlarında meydana gelen hasar ile beraber davacının tapu kaydına göre malik olduğu dairede maydana gelen hasarın da hesaplamaya dahil edildiği anlaşılmaktadır. Hasar meydana gelen dairenin mülkiyeti, tapuda davacı ve eşi adına kayıtlı bulunduğundan, davalının kendi dairesinde meydana gelen zararı tazminle sorumlu tutulması doğru bulunmamış, kararın bozulması gerekmiştir. b) Yargılama giderleri arasında bulunan avukatlık ücreti, haklılık durumuna göre vekille temsil edilen taraf yararına hesap ve takdir edilir. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 10/4 maddesine göre; maddi tazminat davası manevi tazminat davası ile birlikte açılmış ise, vekalet ücreti maddi tazminat için ayrı manevi tazminat için ayrı olarak takdir edilir. Bu maddeler hükmüne aykırı olarak davalı yararına reddedilen maddi ve manevi tazminat açısından avukatlık ücreti hesap ve takdir edilmemesi doğru bulunmamış kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2/a,b) maddelerinde gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının yukarıda (1) no'lu bentte gösterilen nedenlerle REDDİNE ve temyiz eden davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine03/07/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.