Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12775 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 12196 - Esas Yıl 2006





Davacı Yüksel vekili Avukat Ali tarafından, davalı Müslüm aleyhine 12/12/2003 gününde verilen dilekçe ile sahte belgeye davalı satışın iptali, birleşen dava ile sahte satış nedeniyle uğranılan zararın tazmininin istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın kabulüne, birleşen davanın reddine dair verilen 28/12/2005 günlü kararın Yargıtay'da duruşmalı olarak incelenmesi davalı, birleşen dava davacısı Müslüm vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 23/10/2007 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı-karşı davacı vekili Avukat Yüksel T.. geldi, karşı taraftan davacı-karşı davalı vekili gelmedi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra tarafa duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2-Davalı (karşı davacı) Müslüm 'ın diğer temyiz itirazlarına gelince; dava, sahte belgeye dayalı araç satış senedinin iptali ve birleşen karşı dava ile bu satış nedeniyle uğranılan zararın tazminine ilişkindir. Mahkemece dava kabul edilmiş, karşı dava reddedilmiş; kararı davalı (karşı davacı) temyiz etmiştir. Davacı adına kayıtlı aracı, resmi satış senedi düzenlenmeden önce araç ruhsatı ile birlikte aracı almak isteyen ve sahte kimliklerle kendilerini tanıtan kişilere vermiş; bu kişilerce daha sonra araç maliki (davacı) adına sahte ehliyetname düzenlenerek araç gerçek ruhsatı ve sahte satıcı kimliği ile sahte satıcı tarafından davalıya satılmıştır. Daha sonra dolandırıldığını anlayan davacının başvurusu üzerine araç kendisine teslim edilmiştir. Davacı satış senedinin iptalini isterken karşı davacı da gerek malik gerek satış senedini düzenleyen noterin kusurlu olduğundan aracın geri alınması nedeniyle uğradığı zararın tazminini istemiştir. Mahkeme davayı kabul etmiş, karşı davayı iğfal kabiliyeti olan sahte kimlik ve ruhsat aslı ile satış yapılmış olduğundan, haksız eylem failine davanın yöneltilmesi gerektiğinden bahisle reddetmiştir. Somut olayda davacı Yüksel tanımadığı kişilere aracını ruhsatı ile teslim etmesi makul ve mantıklı bir insandan beklenen davranış olmayıp, bu özensiz davranışı sebebiyle davacının da kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Şu durumda davalı (karşı davacı) nın zararı belirlenmeli ve davacının kusuruna isabet eden miktara hükmedilmelidir. Yazılı gerekçe ile davanın tümden reddi usul ve yasaya aykırı görüldüğünden kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle davalı (karşı davacı) Müslüm Kablan yararına BOZULMASINA; diğer temyiz itirazlarının yukarıda (1) nolu bentte gösterilen nedenlerle reddine ve temyiz eden davalı-karşı davacı Müslüm yararına takdir olunan 500,00 YTL duruşma avukatlık ücretinin davacı-karşı davalıya yükletilmesine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 23/10/2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.