Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12735 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 2086 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... vdl. aleyhine 28/08/2009 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 11/11/2008 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının davalılardan ..., ..., ...'a yönelik temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davacının davalılardan ...'a yönelik temyizine gelince: Dava, fazladan yapılan asfalt bedelinin ödenmemesi nedeniyle uğranılan maddi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece istem reddedilmiş; karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken veya görevlerini yaparken kişilere zarar vermesi ilgili kamu kurumunun hizmet kusurunu oluşturur. Bu durumda sorumlu, kamu görevlisinin emrinde çalışmakta olduğu kamu kurumu olup dava o kurum aleyhine açılmalıdır. (T.C. Anayasası 40/III, 129/V, 657 Sy. K.13, HGK 2011/4-592 E., 2012/25 K.) Bu konuda yasal düzenlemeler emredici hükümler içermektedir. Diğer yandan Sorumluluk Hukukunun temel ilkeleri açısından bakıldığında da bu şekilde düzenlemenin mevzuatta yer almış olması zarar görenin zararının karşılanması yönünde önemli bir teminattır. Davaya konu edilen olayda, davalılardan ...'ın başkanı olduğu belediyenin sınırları içindeki yola asfalt atılmasından dolayı zarar oluştuğu iddia edildiğine göre, Anayasanın 129/5. maddesi gereğince kamu görevlisi hakkında adli yargı yerinde dava açılamayacağından kast ve kusur aranmaksızın husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekir. Mahkemece bu yön gözetilerek, davanın davalı ... yönünden husumetten reddedilmesi gerekirken, bu davalı açısından işin esasının incelenmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda (2) numaralı bentte gösterilen nedenlerle davalı ... yönünden BOZULMASINA; diğer davalılar hakkındaki temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine 03/07/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.