MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar.... A.Ş. vd. aleyhine 15/06/2011 gününde verilen dilekçe ile basın yoluyla kişilik haklarının ihlaline dayalı tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 20/03/2012 günlü kararın Yargıtay’ca duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne miktar itibariyle duruşma isteminin reddine karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının davalılardan ...'a yönelik temyiz itirazları reddedilmelidir.2-)Davacının davalı ... A.Ş.'ye yönelik temyiz itirazlarına gelince: Dava, basın yoluyla kişilik haklarının ihlaline dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, ..... C.Başsavcısı olarak görev yaparken 24/02/2011 tarihinde Yargıtay üyeliğine seçildiğini, üyelik seçimleri dolayısıyla .... Gazetesinin 25/02/2011 günlü nüshasında "Yargı daha geriye götürüldü, ilginç davaların hakim ve savcıları " başlığı ile davalı ...'tan kaynaklanan şekilde gerçek dışı olan ve hakaret içeren haber yer aldığını, açıklama ve yorumların gerçek dışı olup kişilik haklarının ihlal edildiğini belirterek manevi tazminata hükmedilmesini istemiştir.Davalılar, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, davalılardan ...'ın .....'ne akıbeti bilinmeyen fezlekeler ile ilgili olarak yapmış olduğu yasama çerçevesindeki faaliyetleri ve bu çerçevede takipsizlik kararı veren C. Savcılarını şikayeti ile buna yönelik idare mahkemesinde açmış olduğu davanın var olduğu, yazıda davacıya hakaret veya kişilik haklarını rencide eden, onu küçük düşüren nitelikte bir ibarenin bulunmadığı, davalı gazetenin diğer davalının beyanları üzerine haberi yayınladığı, basının kamuoyunu bilgilendirmekle görevli olduğu, manevi tazminat koşullarının oluşmadığı şeklindeki gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir.Dosya Kapsamından davalılardan ...'ın 24. dönem .... Milletvekili olarak görev yaptığı, eski ....Müdürü olan ve hakkında zimmet ve nitelikli zimmet suçlarından soruşturma bulunan dava dışı ....'in Milletvekili seçilmesinden sonra anılan kişi hakkında Kovuşturmaya Yer Olmadığına Kararı verilmesi üzerine basın toplantısı düzenlediği, ..... Bakanlığı'ndan kararı veren Cumhuriyet Savcısı ile bu karar itiraz etmediği belirtilen ilgili C. Başsavcısı hakkında işlem yapılmasını istediği, istemin reddine ilişkin karar ile ilgili olarak İdare Mahkemesinde açtığı davanın reddi üzerine de temyiz yoluna başvurduğu anlaşılmaktadır. Yine, haberde adı geçen dava dışı ... .. ....hakkında ...C. Başsavcılığınca yürütülen bir soruşturmanın bulunmadığı görülmüştür. Dava konusu edilen haberin 26/02/2011 tarihli .... Gazetesinde "Yargı daha geriye götürüldü" başlıklı ve "ilginç davaların hakim ve savcıları" alt başlığında Milletvekili ...'ın hakkında suç duyurusunda bulunarak .... 'deki zimmet soruşturması ile .... dosyalarını kapatmakla suçladığı .... Başsavcısı ... ... Yargıtay'a seçildi." şeklinde yer aldığı anlaşılmaktadır.Davalı ...'ın gerek 15/01/2009 tarihli basın toplantısı metninde, gerek idari ve yargısal başvurularında davacının isminin yer almadığı görülmüştür. Davaya konu haberde ise, diğer davalının açıklamaları ve bu açıklamalara dayanılarak yapılar haberlerde yer almayan ... isimli kişi de eklenerek davacının Yargıtay üyeliğine seçilmesi ile soruşturmalar arasında bağlantı kurulmuş ve davacının ismine de yer verilmiştir. Basın özgürdür. Ancak basında yer alan açıklamaların ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilebilmesi için yargı otoritesini zayıflatmaya yönelik olmaması gerekir. Bu bakımdan yargısal çalışmalar hakkında gerçeğe uygun olmayan açıklamalar yazılmasıyla davacının kişilik hakları ihlal edilmiştir. Şu durumda, davalılardan ... A.Ş. hakkında manevi tazminat koşullarının oluştuğu kabul edilerek uygun bir miktar taktir edilmesi gerekirken bu davalı yönünden de davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılardan ... A.Ş. yönünden BOZULMASINA, davacının davalı ...'a yönelik temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 02/07/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.