MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... ve diğeri aleyhine 05/04/2004 gününde verilen dilekçe ile alacak istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 06/03/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2-Davalıların diğer temyiz itirazına gelince:Dava, haksız eylem nedeniyle uğranılan banka zararının ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece istemin bir bölümü kabul edilmiş; kararı davalılar temyiz etmiştir.Davacı banka, Ticari Krediler Yönetmeliğine ve banka düzenlemelerine aykırı olarak kredi kullandıran davalıların, uğranılan zarardan sorumlu tutulmalarını istemiştir.Davalılar ise, kredilerin usulüne uygun kullandırıldığını, gerekli ipotek ve şahsi kefaletlerin alındığını, kullandırılan kredilerin geri dönüşü aşamasında kusurlu davranan davacının eylemi nedeniyle zararın arttığını belirterek, istemin reddedilmesi gerektiğini savunmuşlardır.Yerel mahkemece, yargılama sırasında ödenen tutarlar indirildikten sonra kalan tutardan davalıların sorumlu tutulmalarına karar verilmiştir.Dosya içeriğinden; şube müdürü ve yardımcısı olan davalıların, görev yaptıkları dönemde dava dışı şirketlere kullandırdıkları kredilerde, kredi sınırlarını aştıkları, anlaşılmakta ise de, davacı bankanın da etkili bir denetim yapmadığı, kredilerin tahsili için gerekli yasal işlemlerin başlatılmasında gecikmeler yapıldığı, bankacılık sisteminde usulüne uygun kullandırılan kredilerin de ödenmeme riskinin bulunduğu, davalıların, savsaklama (ihmal) niteliğindeki bu davranışları dışında yolsuzluk yaptıkları ya da kast niteliğinde kusurları bulunduğu da iddia edilip kanıtlanmadığından, yerel mahkemece Borçlar Yasası’nın 43-44. maddeleri uyarınca uygun bir miktar indirim yapılması gerekirken zararın tamamına hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.b)Dosya kapsamına göre, dava konusu tazminat davalıların haksız eylemlerinden kaynaklanmakta olup, yasal faiz yürütülmesi gerekir. Mahkemece, bu yön gözönünde tutulmaksızın avans faizine hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir.c)Dosya kapsamına göre yargılama sırasında dava dışı asıl borçlu şirket ve gerçek kişiler tarafından ödemelerin devam ettiği gözönüne alınarak tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydıyla karar verilmemesi doğru görülmemiştir. Kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda (2/a-b-c) sayılı bentte gösterilen nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 01/07/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.