Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12512 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 15205 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 27/03/2014 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptali istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; yargı yolu nedeniyle davanın reddine dair verilen 21/10/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, yargı yolu yönünden davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, davalı ... çalışanları tarafından yapılan kaldırım çalışması sırasında kurumlarına ait elektrik direğinin zarar gördüğünü, bu zarara istinaden davalıya karşı başlattıkları icra takibine, davalının itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.Davalı, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, idari yargı görevli olduğundan yargı yolu yönünden davanın reddine karar verilmiştir.Davalı kurum, bir kamu kurumu olup, eylem ve işlemleri kamusal nitelik taşımaktadır. Davaya konu alacağın, davalı kurum görevlilerinin kendisine tevdii edilen görevi, kusurlu ve görev gereklerine aykırı olarak yerine getirmesi, davalı kurumun da gerekli tedbirleri almayarak bu duruma engel olmamasından kaynaklandığı savunulduğuna göre; istemin idare hukuku kuralları çerçevesinde ve idari yargı yerinde değerlendirilmesi gerekmektedir. İtirazın iptali davası sırasında, icra takibinin temelini oluşturan ve aslı da idari eylem olan alacağın varlığının ve kapsamının hukuk mahkemesi tarafından çözümlenmesi kabul edilemez. Diğer yandan, idari yargı yerinde "itirazın iptali" biçiminde bir dava yolu düzenlenmediğinden adli yargı yerinde açılan bu tür davalar yönünden yargı yolu bakımından görevsizlik kararı da verilemez. Bu durumda idari yargı yerinde dava konusu edilip oradan bir karar alınmadan talep konusu ile ilgili olarak doğrudan icra takibi yapılmasına ve bu takibe yapılan itiraz üzerine adli yargı yerinde itirazın iptalinin istenmesine yasal olanak bulunmadığından, davacının istemi dinlenebilir nitelikte değildir.Yerel mahkemece açıklanan yönler gözetilerek dava dilekçesinin reddedilmesi gerekirken, yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda gösterilen nedenle davalı yararına BOZULMASINA; bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 22/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.