Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12392 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 15115 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 28/01/2008 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 20/03/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kasten öldürmeye teşebbüs eylemi nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.Dosya kapsamından, davalılardan ... ile ...'ın yargılama sırasında vefat ettikleri ve mirasçılarının davaya dahil edildiği anlaşılmaktadır. ... mirasçıları; eşi ... ile çocukları ..., ..., ... ve ...., ... mirasçıları ise; eşi ..., çocukları ..., ... ve ...'dır. Davanın tarafları arasında ... isminde biri ise bulunmamaktadır. Mahkemece, kısa kararın 3. bendinde; ... "..." ...'ın dava devam ederken öldüğü belirtilerek davaya, mirasçıları eş ... ... ile küçük çocuklar ..., .... aleyhine devam edildiği bildirilmiştir. Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 3. bendinde ise; "..." ismi değiştirilerek ... ".." ... yazılmış, mirasçılarının ise, eş ...... ile küçük çocuklar ..., ...,... ve ...... olduğu belirtilmiştir. Ancak adı geçen mirasçılar ... değil, ... mirasçılarıdır. Diğer yandan hükmün 2. bendinde; ... varislerine yöneltilen davanın kanıtlanamadığından reddine karar verildiği belirtilmiştir. HMK'nun 297/2. maddesi uyarınca; hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Bu yön, kamu düzenine ilişkindir.Mahkemece, yukarıda gösterilen kurallar gözetilmeksizin, infazda tereddüt oluşacak şekilde hüküm tesis edilmesi usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA; bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 20/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.