MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 31/01/2011 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptalinin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 09/06/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.Davacı, ... Belediye Başkanlığı encümeninin aldığı kararlar ile muhtelif borçluların belediyeye olan borçlarının faizlerinin silindiğini, silinen faizlerin kamu zararı olarak değerlendirilmesi gerektiğini, davalının encümen üyesi olduğunu, kamu zararından sorumluluğu bulunduğunu, bu nedenle aleyhine icra takibi başlatıldığını, takibe itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğunu belirterek; itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.Davalı, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, 11/11/2014 tarihli bilirkişi raporu uyarınca davacının davalıdan 3.236,26 TL alacağı olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya kapsamından, davacı belediyeye ait taşınmazlarda kiracı olarak bulunan dava dışı kişilerin süresinde kira bedellerini ödememeleri üzerine, aleyhlerine icra takipleri başlatıldığı, kiracılar tarafından belediyeye başvurularak borçların faizlerinin silinmesinin talep edildiği, davalının üyesi olduğu ... Belediye Başkanlığı encümeni tarafından 2005 ve 2006 yıllarında alınan kararlarla; "kiracıların borcun tamamını ödeyecek durumları olmadığı belirlenmiş olduğundan, belediye gelirlerinin tahsilatının hızlandırılması amacıyla, bir defaya mahsus olmak üzere, borçların faizlerinin kaldırılmasına, ana para, mahkeme, icra ve avukat masraflarının ödenmesi için karar tarihinden itibaren bir ay süre verilmesine" karar verildiği, alınan kararlar doğrultusunda bir kısım kiracıların verilen sürede ödeme yaptıkları anlaşılmıştır.Encümen kararlarının bir kısmı 5272 sayılı mülga Belediye Kanunu, bir kısmı ise 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun yürürlükte bulunduğu tarihlerde verilmiştir.5272 sayılı mülga Belediye Kanunu'nun 34/f bendinde; "vergi, resim ve harçlar dışında kalan ve miktarı beşmilyar Türk Lirasına kadar, dava konusu olan belediye alacaklarının anlaşma ile tasfiyesine karar vermek", 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 34/f bendinde; "vergi, resim ve harçlar dışında kalan dava konusu olan belediye uyuşmazlıklarının anlaşma ile tasfiyesine karar vermek" belediye encümeninin görev ve yetkileri arasında sayılmıştır.Kiracılar aleyhine, ödenmeyen kira bedellerinin tahsili amacıyla icra takibi başlatılmakla, kira alacakları dava konusu haline gelmiş, kiracılar ile belediye arasında uyuşmazlık doğmuştur. Kiracıların ana para ile icra giderlerini ödemeyi kabul etmeleri, uyuşmazlık bulunmadığı şeklinde yorumlanamaz. Gerek 5272 sayılı mülga yasanın, gerekse 5393 sayılı yasanın 34/f maddelerinin uygulanma koşulları gerçekleşmiştir. Öte yandan; encümen üyelerinin davacı belediyeyi zararlandırma amaçları olmayıp belediye alacaklarının tahsili hedeflenmiş, alınan kararlar doğrultusunda kiracıların büyük bir çoğunluğundan tahsilat yapılmıştır. Davalının da aralarında bulunduğu üyelerin kamu zararına sebebiyet verdiklerine dair kabul doğru değildir. Belirtilen nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile kısmen kabulüne hükmedilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden, kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 20/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.