MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... ve diğerleri vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 30/05/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız fiil nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 20/03/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız fiile dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacılar; davalının, babasına ait olan taşınmazda bulunan kurumuş yaprak ve dalları yakması ile ateşin kendi taşınmazlarına sıçradığını, taşınmazlarında bulunan kavak ağaçlarının yangından zarar gördüğünü ve ekonomik değerlerini yitirdiğini beyan ederek, maddi zararlarının tazminini talep etmişlerdir. Davalı; davacılara komşu olan parselde kurumuş otları topladıktan sonra yaktığını ancak ateşin tamamen sönmesini bekledikten sonra oradan ayrıldığını beyan ederek, açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; davalının, davacılara komşu olan taşınmazda yangına sebep olduğu, ateşin davacıların taşınmazına sıçraması ile kavak ağaçlarının zarar gördüğü gerekçesi ile keşif sonrası alınan bilirkişi raporlarında belirlenen zarar miktarı ve davacının talebi esas alınarak, davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içindeki bilgi ve belgelerden; davalı hakkında davaya konu olay nedeniyle ceza davası açıldığı, ... Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/364 esas, 2014/575 karar sayılı kararı ile davalının üzerine atılı taksirle yangına sebebiyet verme suçundan mahkumiyet kararı verilmekle beraber, kararın temyiz edildiği, dosyanın halen Yargıtay'da temyiz incelemesinde olup kesinleşmediği ve bu haliyle ceza yargılamasının henüz sonuçlanmadığı anlaşılmaktadır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 74. maddesi (818 sayılı BK 53) uyarınca ceza mahkemesinin kararı hukuk hakimini bağlamaz ise de, somut olayın özelliği itibariyle maddi olgunun ve davalının sorumluluğunun tespiti açısından ceza dava dosyasının sonucu önem arz etmektedir. Bu nedenle ceza dava dosyasının kesinleşmesi beklenilmeli ve ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek varılacak sonuca uygun bir karar verilmelidir. Mahkemece açıklanan yönler gözetilmeden, yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 19/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.