Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 1226 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 2064 - Esas Yıl 2012
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ...... İl Müdürlüğü aleyhine 20/09/2010 gününde verilen dilekçe ile alacak istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 20/10/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Davacı, icra alacaklısı olarak başlattığı icra takibinde takip borçlusunun Sosyal Güvenlik Kurumundaki “maaşına” ve emekli olması halinde “kıdem tazminatına” haciz konulduğunu ancak icra mahkemesince maaş üzerine konulan haczin kaldırılmasına ilişkin kararın yanlış uygulanarak kıdem tazminatı üzerindeki haczin de kaldırıldığını bu nedenle icra dosyasına ödenmesi gereken paranın ödenmediğini belirterek takip borçlusunun emekli olduğu tarihten itibaren icra dosyasına girmesi gereken paranın tespiti ile yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı, haksız ve yersiz açılan davanın reddini savunmuştur.Yerel mahkemece; istemin kabulüne dair verilen karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir.Dosya içeriğinden; takip borçlusunun davalı Sosyal Güvenlik Kurumundaki maaşına ve emekli olması durumunda kıdem tazminatı alacağına haciz konulduğu ancak .... İcra Mahkemesinin 2009/385 Esas ve 2009/391 Karar sayılı ilamı ile “maaş üzerindeki haczin kaldırılmasına” karar verildiği bu kararın yerine getirilmesi amacıyla icra müdürlüğü kanalıyla davalı kuruma yazılan 22/5/2009 tarihli yazının gereği yerine getirilirken yanlışlıkla “kıdem tazminatı” üzerindeki haczin de kaldırıldığı anlaşılmaktadır.Yerel mahkemece, takip konusu alacak miktarı, takip borçlusunun davalı kurumdan emekli olduğu tarih ve hak kazandığı kıdem tazminatı alacağı belirlendikten sonra icra dosyasına yatırılması gereken miktar yasal faizi ile birlikte tespit edilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken herhangi bir hesap yapılmadan ve hangi miktar alacağın doğduğu tespit edilmeden yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiş bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına 29/01/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.