MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 07/01/2011 gününde verilen dilekçe ile rücuen tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 19/04/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1- Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir 2- Diğer temyiz itirazına gelince; Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davanın kabulüne dair Mahkemenin 13/03/2012 tarihli ilk kararı, Dairemizin .. karar sayılı ilamı ile bozulmuştur. Bozma ilamında; davaya konu olayın oluş şekli ile olay yerinin bozma ilamında belirtilen özelliği nazara alındığında, hesaplanan tazminattan uygun bir hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği belirtilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak, tazminat miktarından %30 oranında indirim yapılmıştır. Mahkemenin 25/12/2014 tarihli ikinci kararı, Dairemizin .. karar sayılı ilam ile yeniden bozulmuştur. İkinci bozma ilamında olayın özelliğine göre yapılan hakkaniyet indiriminin az olduğu ifade edilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyulmuş, hesaplanan tazminattan %50 oranında hakkaniyet indirimi yapılmasına karar verilmiştir. Rücuya esas olan olay terör olaylarının yoğun yaşandığı .. meydana gelmiştir. Davalı gerek, muhtemel terörist baskın ve sabotajı olması halinde beraberinde götürdüğü askerleri korumak ve ateş üstünlüğünün teröristlerde olmasını engellemek, gerekse yapılan tamirat sırasında meydana gelebilecek kazaları önlemek amacıyla azami gayret göstermiş ve düşünülebilecek birçok önlemi almıştır. Ne var ki buna rağmen davalının tüfeği istem dışı ateş almış ve bir asker yaşamını yitirmiştir. Davacı idare tarafından, davalının kusurlu davranışı sonucu ölüm olayının gerçekleştiğinden ve ölenin yakınlarına tazminat ödeme yükümü altına girildiğinden bahisle eldeki rücuen tazminat davası açılmıştır. Ölüm olayının gerçekleşmesi ile davalının eylemi arasında illiyet bağı bulunuyor ise de; ülke güvenliğini sağlamak ile görevlendirilen askerlerin vazifelerini yaptıkları sırada meydana gelen olaylar nedeniyle yakınlarına ödenecek tazminatta aslolan devletin sorumluluğudur. İlgilinin kasıt ya da ağır ihmal halleri ayrık olmak kaydıyla, zararlı sonuç nedeniyle sorumluluğuna gidilirken hakkaniyet ilkeleri bu husus göz ardı edilmeden uygulanmalıdır. Bu tür davalarda devletin, tazmin sorumluluğunu sosyal devlet ilkeleri uyarınca üstlendiği unutulmamalıdır. Mahkemece yapılan indirim olayın özelliğine ve hakkaniyet ilkelerine göre azdır. Tazminat miktarından önemli oranda hakkaniyet indirimi yapılması gerekirken yazılı biçimde karar verilmiş olması doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda (2) numaralı bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının (1) numaralı bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 15/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.