Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12169 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 18082 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Cizre Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 08/05/2013NUMARASI : 2012/883-2013/351Davacı-karşı davalı A.. T.. tarafından, davalı-karşı davacı H.. K.. aleyhine 22/06/2012 gününde verilen davalı-karşı davacı H.. K.. vekili Avukat R... D.. tarafından, davacı-karşı davalı aleyhine 05/09/2012 gününde verilen dilekçeler ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine dair verilen 08/05/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı-karşı davacı H.. K.. vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Davalı-karşı davacı H.. K..'ın asıl davaya yönelik temyiz itirazları yönünden;Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı-karşı davacının temyiz itirazları reddedilmelidir.2-Davalı-karşı davacı H.. K..'ın karşı davaya yönelik temyiz itirazlarına gelince;Karşı dava, haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, karşı davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiş; hüküm, davalı-karşı davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davalı-karşı davacı, milletvekili olduğunu, 20/03/2012 tarihinde Cizre ilçesinde bulunduğunu, çıkan olaylarda gözaltına alınan kişilerin adliyeye getirilmesi sırasında olayları sakinleştirmek için adliye önüne geldiğini, halkı sağduyuya davet ettiğini, ancak davacı-karşı davalı emniyet amirinin ağır tahriklerine maruz kaldığını, davacı-karşı davalının kendisine "Sizi milletvekili tayin ettiğimi hatırlamıyorum. Size oy verdiğimi hatırlamıyorum. Terbiyesizlik etme" demek suretiyle hakaret ettiğini belirterek manevi tazminat istemiştir.Mahkemece; Anayasa'nın 129/5 maddesi ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 13. maddesi uyarınca kamu görevlilerinin görevlerini yaparken verdikleri zararlar nedeniyle açılacak tazminat davalarının kamu görevlisinin bağlı bulunduğu idare aleyhine açılması gerektiği, davacı-karşı davalı emniyet amirine husumet yöneltilemeyeceği gerekçesi ile karşı davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.Anayasa’nın 129/5. maddesi ile 657 sayılı Devlet Memurları Yasası’nın 13/1. maddesi gereğince memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken kusurlu eylemleri nedeniyle oluşan zararlardan doğan tazminat davaları, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve yasada gösterilen biçim ve koşullara uygun olarak idare aleyhine açılabilir. İdare aleyhine böyle bir davanın açılabilmesi, hizmet kusurundan kaynaklanmış, idari işlem ve eylem niteliğini yitirmemiş davranışlar ile sınırlıdır. Kamu görevlisinin, özellikle haksız eylemlerde, Anayasa ve özel yasalardaki bu güvenceden yararlanma olanağı bulunmamaktadır. Somut olayda, davacı-karşı davalı emniyet amirinin karşı davacıya hakaret ettiği ileri sürülmüştür. Kamu görevlisinin hakaret eylemi açıkca kişisel kusurunu oluşturur ve hiç bir biçimde görev ile ilişkilendirilemez. Bu sava dayanan davaların, Anayasa'nın 129/5 maddesi kapsamında değerlendirilmesi de mümkün değildir. Açıklanan nedenlerle, davalı-karşı davacının hakaret iddiasına dayanarak açtığı karşı davada, davacı-karşı davalı emniyet amirine husumet yöneltebileceği benimsenmelidir. Şu durumda yerel mahkemece açıklanan hususlar gözetilerek, karşı davanın esası ile ilgili, deliller değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle davalı-karşı davacı yararına BOZULMASINA; davalı-karşı davacının asıl davaya yönelik temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 24/09/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.