Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 12084 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 10369 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... ve ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 07/10/2009 gününde verilen dilekçeler ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 28/01/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız fiile dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir.Davacılar; davalıların işletmiş oldukları taş ocaklarında üretime bağlı olarak yapılan dinamitleme ve kırma işlemleri ile toprak yolda yapılan taşıma işleri nedeniyle oluşan tozdan dolayı, pancar ekmiş oldukları tarlalarının zarar gördüğünü beyan ederek, maddi zararlarının tazminini talep etmişlerdir.Davalılar, açılan davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece; davacılar tarafından, delil tespit dosyasında belirlenen zarara istinaden bu dava açılmış ise de, tespit sonucu düzenlenen rapora davalılarca itiraz edilmesi ve yapılan keşifte toprağın yapısını bilen jeoloji ve kimya mühendisleri bulunmadığından delil olarak kullanılamayacağı, dava açıldıktan sonra topraktan numune alınarak gerçekleştirilen bilirkişi heyetinin raporuna göre, davacıların taşınmazlarında bor ve tuzluluk sorununun olduğu, bunun da hatalı tarımsal faaliyetlerlerden kaynaklanıp, davalıların işlettikleri taş ocakları ile ilgisinin bulunmadığı, davacıların taşınmazı ile benzer konumda bulunan tarlalardan alınan numune örnekleri kıyaslandığında, dikkate değer farklılık çıkmadığı, taş ocaklarının sebebiyet verdiği bir zarar söz konusu olmayıp, asıl ve birleşen davanın ispat edilemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.Dosyanın incelenmesinde; davacıların, 2009 yılında gerçekleştirilen delil tespitine ilişkin talep dilekçelerinde, davalıların işlettikleri taş ocaklarındaki dinamit patlatmalarının yanı sıra toprak yoldan geçen araçların çıkardığı toz nedeniyle de zarar oluştuğu iddiaları üzerine, 17/08/2009 tarihli tespit sonrası düzenlenen raporda, bitkilerin üzerine gelen toz nedeniyle yeterli fotosentez yapamadığı belirlenerek davacıların taşınmazlarına ilişkin zarar tespiti yapılmış ve dava konusu arazide çekilen fotoğraflar da rapora eklenmiştir. Bu rapora istinaden, davacılar tarafından eldeki dava açılmıştır. Davanın açılmasından ve yapılan tespitten yaklaşık dört yıl sonra, mahkemece yapılan keşif sonrası düzenlenen bilirkişi raporunda, keşif tarihinde arazide ekili ürün olmaması nedeniyle, komşu parsellerden alınan bitki örneklerine göre kıyaslama yapılarak, ürünlerde tozlanma olmadığı belirtilmiştir. Mahkemece bu rapor esas alınarak davanın reddine karar verilmiş ise de; raporlar arasındaki çelişki giderilmediği gibi, keşif sırasında dinlenen tanıkların anlatımından dava konusu arazilerin yakınından geçen yolun tespit tarihinde toprak olduğu, keşif tarihinden yaklaşık 1,5 yıl önce asfalt döküldüğü belirtildiğine göre, bu hususlar değerlendirilmeden eksik inceleme ile karar verildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece tespit raporu, keşifte dinlenilen tanık beyanları bir arada değerlendirilip, bilirkişi raporları arasındaki çelişki giderildikten sonra bir karar verilmek üzere yerel mahkeme hükmünün bozulması gerekmiştir.Kabule göre de; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 3/2. maddesi; "Müteselsil sorumluluk da dahil olmak üzere, birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek, ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunur." şeklinde düzenlenmiş olup, mahkemece ret sebebi aynı olan davalılar lehine tek avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekirken ayrı ayrı hükmedilmiş olması da doğru olmamıştır.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 12/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.