Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 11969 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 8354 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... ve diğeri aleyhine 25/09/2007 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 08/06/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, noterin özen yükümlülüğünün ihlali nedeniyle uğranılan maddi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, noter ile işlemi yapan noter başkâtibi olan davalıların, sahte belgelerle yapılan araç satış sözleşmesi nedeniyle sorumlu olduğunu ileri sürerek, uğradığı zararın tazminini istemiştirDavalılar ise, istemin reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.Mahkeme, davacı ve dava dışı kişi tarafından sunulan belgelerin iğfal kabiliyetine sahip olması nedeniyle; zarar ile davalıların eylemleri arasındaki illiyet bağının kesilmiş olduğunu ve davacının kendi üzerine düşen özen borcunu yerine getirmediğini belirterek davanın reddine karar vermiştir.Dosya kapsamından, sahte belgeler ile araç satışını yapan üçüncü kişi tarafından satış sırasında ibraz edilen vergi ilişik kesme yazısında yer alan tescil tarihi ile araç ruhsatında yazan tescil tarihinin birbirinden farklı olduğu anlaşılmaktadır. Noter başkatibi olan davalılardan ...’un sunulan belgeleri kontrol yükümlüğü bulunmaktadır. Bu yükümlülüğü gereği gibi yerine getirmediği için haksız fiil faili olarak zarardan sorumludur. Noter olan diğer davalı ... yönünden ise; noter, bir işin yapılmamasından veya hatalı yahut eksik yapılmasından dolayı zarar görmüş olanlara karşı, işlem kâtip tarafından yapılmış olsa bile Noterlik Kanunu'nun 162. maddesi gereğince sorumludur. Mahkeme tarafından ret gerekçesi yapılan hususlar, ancak BK’nın 44. maddesi gereğince indirim sebebi yapılabilir. Şu halde; her iki davalı yönünden de işin esasına girilerek zarar kapsamı belirlenerek sorumluluklarına karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile davanın tümden reddine karar verilmesi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 20/06/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.