MAHKEMESİ : Ankara 8. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 03/06/2014NUMARASI : 2010/47-2014/321Davacı R.. G.. vekili Avukat Yavuz tarafından, davalı M.. D.. aleyhine 01/02/2014 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 03/06/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2- Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, davalının sahibi olduğu www.habervaktim.com adlı internet sitesinde 24/07/2009 tarihinden itibaren yer alan “a.”, “p.”, “k.” linkleri ile yapılan yayınlarda, davacının kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunu beyanla, davalının manevi tazminat ile sorumlu tutulmasını talep etmiştir.Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.Yerel mahkemece, yargılama sırasında yapılan yasal düzenleme neticesinde kovuşturmanın ertelenmesine karar verilmiş ise de, ceza yargılamasında sabit görülen deliller hukuk yargılaması yönünden de bağlayıcı olduğu, davalının imtiyaz sahibi olduğu internet sitesindeki davaya konu yayının, haber niteliği taşımadığı, davacının kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunun kabulünün gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya arasındaki bilgi ve belgelerden, dava konusu edilen haberler hakkında iftira suçundan davalı hakkında kamu davası açıldığı, Ankara 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/02/2014 tarihli kararı ile 6352 sayılı Kanun'un 1. maddesinin b bendi gereği kovuşturmanın ertelenmesine karar verdiği anlaşılmaktadır. Kovuşturmanın ertelenmesi kararı, maddi anlamda kesin hüküm teşkil eder nitelikte bir hüküm olmadığından hukuk hakimi yönünden ortada bağlayıcı nitelikte bir ceza mahkemesi kararı bulunmadığı gibi ceza yargılamasındaki delillerin hukuk yargılaması yönünden bağlayıcı görülmesi doğru görülmemiştir.Kabule göre de; internet sitesindeki davaya konu yayının, haber niteliği taşımadığı gibi davacıyı zan altında bırakan ve kamuoyunda olumsuz algı oluşmasına neden olan beyanlar içerdiği ve davacının kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunun kabulünün gerektiği gerekçesiyle kısmen kabul kararı verilmiş ise de, Anayasa'nın 141/3. maddesi uyarınca mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olmak zorundadır. 6100 sayılı HMK'nın 297. maddesi uyarınca hükmün “Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri” göstermesi gerekir. Şu durumda, dava dilekçesinde birden fazla yayın nedeniyle tazminat istenmesine rağmen karar gerekçesinde hangi yayın ve yayındaki ifadelerin kişilik haklarına saldırı niteliğinde görülerek manevi zarardan sorumlu tutulduğu, gerekçelendirilmeden hüküm kurulmuş bulunması isabetli olmamış, kararın gösterilen bu nedenle davalı lehine bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 22/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.