Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11953 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 15085 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Devrek Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 26/12/2012NUMARASI : 2010/960-2012/1163Davacı N.. E.. vekili Avukat Lütfi tarafından, davalılar B.. K.. ve diğeri aleyhine 03/11/2010 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 26/12/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, kasten yaralama eylemi nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, davalılar tarafından darp edildiğini ve vücut bütünlüğünün ihlal edildiğini, davalılar hakkında kamu davası açıldığını ve cezalandırıldıkları belirterek manevi zararının tazminini istemiştir.Davalılar davanın reddini savunmuştur.Mahkemece; davalılar hakkında davacıya karşı işlemiş oldukları basit yaralama suçundan dolayı ceza mahkemesince verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının hukuk hakimini bağlamayacağı, zira ortada kesinleşmiş bir mahkeme kararının olmadığı, davacı tanıklarının taraflar arasında meydana gelen kavga olayını görmediklerini beyan etmeleri ve davalılar tarafından davacıya karşı işlendiği iddia edilen haksız eylemin ve bu eylem neticesinde davacının kişilik hakkının zedelendiğinin somut delillerle ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir.Davalılar hakkında Devrek Sulh Ceza Mahkemesinde açılan kamu davasında davacıyı basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaraladıkları gerekçesiyle cezalandırılmalarına karar verildiği, dava dosyasında bulunan raporda yaralanmasının basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde olduğunun bildirildiği anlaşılmıştır.Davacının yaralandığına ilişkin beyanının doktor raporu ile sabit olmasına rağmen, mahkemece davacı tanıklarının taraflar arasında meydana gelen kavga olayını görmediklerini beyan etmeleri ve davalılar tarafından davacıya karşı işlendiği iddia edilen haksız eylemin ve bu eylem neticesinde davacının kişilik hakkının zedelendiğinin somut delillerle ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Şu durumda Borçlar Kanunu'nun 47. maddesi gereğince bedensel bütünlüğün ihlali durumunda davacı yararına tazminata hükmolunmak gerektiği hususu gözetilmeden davanın tümden reddi usul ve yasaya aykırı bulunmakla kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 22/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.