MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Davacı ... Turz. Petrol. İnş. Nak. ... San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili Avukat ... tarafından, davalı ... San. ve Tic. A.Ş. aleyhine 12/09/2013 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 12/02/2015 günlü kararın Yargıtay'da duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından, duruşmasız olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle daha önceden belirlenen 06/12/2016 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine duruşmalı temyiz eden davacı vekili Avukat ... geldi, karşı taraftan davalı adına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra tarafa duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece yapılan yargılamanın son oturumunda hüküm olarak; ''Maddi tazminat talebi yönünden davanın kısmen kabulü ile iki traktör için toplam 19.995,00 TL zarar ziyan miktarı ile toplam 10.650,00 TL yediemin ücreti olmak üzere toplam 30.645,00 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” karar verilmişken, daha sonra yazılan gerekçeli kararda; ''Maddi tazminat talebi yönünden davanın kısmen kabulü ile iki traktör için toplam 24.869,76 TL zarar ziyan miktarı ile toplam 10.650,00 TL yediemin ücreti olmak üzere toplam 35.519,76 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,'' şeklinde karar verilmiş, böylece kısa kararla gerekçeli karar arasında açık bir çelişki ortaya çıkmıştır. Ayrıca kısa kararda el yazısı ile düzeltme yapıldığı, yapılan düzeltmede paraf bulunmadığı için kimin tarafından yapıldığı da anlaşılamamakla birlikte bu şekilde düzeltme yapılması yargıya duyulan güven açısından doğru bulunmamıştır. Böyle bir durumun bozma nedeni oluşturacağına ve bozmadan sonra mahkemenin önceki kısa kararla bağlı olmaksızın çelişkiyi giderme koşuluyla vicdani kanaatine göre karar verebileceğine, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunca 10/04/1992 gün ve 7/4 sayıyla karar verilmiştir. O halde, mahkemece yapılacak iş; önceki kısa kararla bağlı olmaksızın; kısa karara uygun olarak gerekçesini yeniden düzenlemek veya gerekçeye uygun nitelikte yeni bir kısa karar oluşturmak ve bu şekilde kısa kararla gerekçeli karar arasındaki çelişkiyi gidermektir. Mahkemece kısa kararla gerekçeli karar arasındaki çelişkinin giderilmesi için kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve davacı yararına takdir olunan 1.350,00 TL duruşma avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine, taraflardan peşin alınan alınan harçların istekleri halinde geri verilmesine 06/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.