Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11910 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 9462 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 10/11/2015 gününde adli yardım talepli olarak verilen dilekçe ile staj ücreti istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; adli yardım talebinin kabulü ile yargı yolu nedeniyle görevsizliğe dair verilen 08/01/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, öğrenim sırasındaki staj eğitimi nedeniyle ödenmesi gereken ücretin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, yargı yolu bakımından dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, meslek lisesinde öğrenim görürken, mevzuat gereği davalı kuruma bağlı birimde staj yaptığını ancak davalı kurumun 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanunu'nun 25. maddesi uyarınca ödenmesi gereken staj ücretini ödemediğini beyanla, alacak isteminde bulunmuştur. Mahkemece, idarenin görevi kapsamında yaptığı veya yapmadığı işlem ve eylemlerden dolayı ortaya çıkan zararların tazmini için açılacak davaların idare mahkemesinin görev alanında olduğu, dava konusunun da davalı kurumun görevi kapsamında staj ücretinin ödenmemesinden kaynaklı alacak istemine ilişkin olduğu gerekçesiyle yargı yolu bakımından görevsizlik kararı verilmiştir. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun “İdari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı” başlıklı 2/b maddesinde “İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davasının” idari yargı yerinde açılacağı düzenlenmiştir. Somut olayda; davacı, 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanunu'nun 25. maddesine dayanarak özel hukuk hükümleri çerçevesinde hizmet karşılığı ve yasada belirtilen esaslara göre hesaplanacak staj ücreti alacağını talep etmektedir. Bu durumda, uyuşmazlığın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu kabul edilerek, işin esasına girilip esas hakkında bir karar verilmesi gerekirken, davanın yargı yolu bakımından usulden reddedilmiş olması yasaya uygun düşmediğinden, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA 05/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.